| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | added-value i. | katma değer |
| Genel | added-value i. | ek değer |
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | provide added value f. | katma değer sağlamak | ||
|
They also often provide added value for consumers, users, public authorities and all those being addressed. Ayrıca genellikle tüketiciler, kullanıcılar, kamu yetkilileri ve hitap edilen herkes için katma değer sağlarlar. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | ||||
| Ticaret/Ekonomi | added value i. | katma değer | ||
|
I also think, however, that we can make it clear that added value really is being generated. Bununla birlikte katma değerin gerçekten üretildiğini açıkça ortaya koyabileceğimizi de düşünüyorum. More Sentences |
||||
| Computer | ||||
| Bilgisayar | added value i. | katma değer | ||
|
If, specifically, the EU can play a complementary role, the added value will be significant. Özellikle AB tamamlayıcı bir rol oynayabilirse katma değer önemli olacaktır. More Sentences |
||||
| Informatics | ||||
| Bilişim | added value i. | katma değer | ||
|
Of course this is possible where added value is a factor. Elbette katma değerin bir faktör olduğu durumlarda bu mümkündür. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | added value i. | ekonomik ve toplumsal katma değer | ||
| Genel | added value i. | artı değer | ||
| Genel | create added value f. | katma değer yaratmak | ||
| Trade/Economic | ||||
| Ticaret/Ekonomi | added value tax i. | katma değer vergisi | ||
| Ticaret/Ekonomi | with high added value i. | katma değeri yüksek | ||
| Ticaret/Ekonomi | with high added value i. | yüksek katma değerli | ||
| Ticaret/Ekonomi | turkish added value i. | yurtiçi katma değer | ||
| Politics | ||||
| Siyasal | european added value i. | ekonomik ve toplumsal katma değer | ||
| Agriculture | ||||
| Tarım | agricultural added value i. | tarımsal katma değer | ||
