|
- I admire your courage when you say that you do not want to remain deaf and blind to the changing economy.
- Değişen ekonomiye karşı sağır ve kör kalmak istemediğinizi söylerken gösterdiğiniz cesarete hayranım.
- Everyone admired his courage.
- Herkes onun cesaretine hayrandı.
- Who doesn't admire her?
- Kim ona hayran değil?
- She admires the animals.
- O hayvanlara hayran.
- I admire Tom for many things.
- Birçok şey için Tom'a hayranım.
- They admired each other.
- Birbirlerine hayrandılar.
- Everybody admired his courage.
- Herkes onun cesaretine hayrandı.
- I admire you for your courage.
- Cesaretin için sana hayranım.
- I have long admired Tom.
- Tom'a uzun zamandır hayranım.
- I admire your ignorance.
- Cehaletine hayranım.
- I admire your tenacity.
- Senin azmine hayranım.
- I've admired Tom for a while.
- Tom'a bir süredir hayranım.
- I used to admire Tom.
- Ben Tom'a hayrandım.
- We admire you.
- Biz size hayranız.
- I admire his forthrightness.
- Dürüstlüğüne hayranım.
- Tom admired Mary for her courage.
- Tom, Mary'ye cesareti için hayrandı.
- I admire your pluck.
- Senin yürekliliğine hayranım.
- Tom admired Mary.
- Tom, Mary'e hayrandı.
- They admire your courage.
- Onlar senin cesaretine hayran.
- Tom and Mary admire each other.
- Tom ve Mary birbirlerine hayranlar.
- Tom really admired Mary's courage.
- Tom, Mary'nin cesaretine gerçekten hayrandı.
- I admire Tom's tenacity.
- Tom'un azmine hayranım.
- I admire them both.
- Onların her ikisine de hayranım.
- What qualities do you most admire in Tom?
- Tom'da en çok hangi niteliklere hayransın.
- Tom admires Mary's singing ability.
- Tom, Mary'nin şarkı söyleme yeteneğine hayrandır.
- I admire his dedication.
- Kendini adamasına hayranım.
- I admire your determination.
- Kararlılığına hayranım.
- I admire your talent.
- Yeteneğinize hayranım.
- I admire your perseverance and determination.
- Ben senin azim ve kararlılığına hayranım.
- I've admired Tom for a long time.
- Uzun bir süredir Tom'a hayranım.
- Tom admired Mary for her courage.
- Tom cesaretinden dolayı Mary'ye hayran.
- I admire you.
- Sana hayranım.
- I admire your pluck.
- Cesaretine hayranım.
- She admired him.
- Ona hayrandı.
- I admire Tom for many things.
- Tom'a birçok şey için hayranım.
- I admired Tom.
- Tom'a hayrandım.
- Tom admires Mary for her honesty.
- Tom onun dürüstlüğünden dolayı Mary'ye hayran.
- He was such a bright boy others admired him.
- O kadar zeki bir çocuktu ki diğerleri ona hayrandı.
- I admire them both.
- İkisine de hayranım.
- I admire Tom.
- Tom'a hayranım.
- Tom admires Mary.
- Tom Mary'ye hayran.
- I admire them.
- Onlara hayranım.
- I really admire Tom's ability to stay calm under pressure.
- Tom'un baskı altında sakin kalma yeteneğine gerçekten hayranım.
- Tom admired Mary for her bravery.
- Tom, Mary'ye cesareti için hayrandı.
- Tom admired Mary for her bravery.
- Tom onun cesareti için Mary'ye hayran.
- I admire your courage.
- Ben cesaretine hayranım.
- I admire your restraint.
- İtidaline hayranım.
- I admire Tom's work ethic.
- Tom'un iş ahlakına hayranım.
- Who doesn't admire Tom?
- Tom'a kim hayran değil?
- I, as an American, admire Lincoln.
- Ben bir Amerikalı olarak Lincoln'e hayranım.
- Tom admires Mary for her honesty.
- Tom, Mary'nin dürüstlüğüne hayrandı.
- I admire your confidence.
- Kendine güvenine hayranım.
- Some of his students admired him, and others despised him.
- Bazı öğrencileri ona hayrandı, diğerleri ise onu küçümsüyordu.
- I wholeheartedly admire your understanding of Chinese.
- Çince anlayışınıza tüm kalbimle hayranım.
- I admire him, in spite of his faults.
- Kusurlarına rağmen ona hayranım.
- Everyone who knew him admired him.
- Onu tanıyan herkes ona hayrandı.
- I admire Tom's dedication.
- Tom'un bağlılığına hayranım.
- I admire your perseverance and determination.
- Azmine ve kararlılığına hayranım.
- I admire your talent.
- Ben senin yeteneğine hayranım.
- He is such a great artist that we all admire.
- O öyle büyük bir sanatçı ki hepimiz ona hayranız.
- I admire Tom a lot.
- Tom'a çok hayranım.
- Americans admire Lincoln for his honesty.
- Amerikalılar Lincoln'a dürüstlüğü için hayranlar.
- I admire his courage.
- Onun cesaretine hayranım.
- Tom admires Mary's singing ability.
- Tom, Mary'nin şarkı söyleme yeteneğine hayran.
- I admire Tom's perseverance.
- Tom'un azmine hayranım.
- I really admire Tom.
- Tom'a gerçekten hayranım.
- I admire her efforts.
- Onun çabalarına hayranım.
- I admire your work ethic.
- İş ahlakına hayranım.
- I admire her.
- Ona hayranım.
- I admire your scruples, Tom.
- Vicdanına hayranım, Tom.
- I don't have a solution but I admire the problem.
- Bir çözümüm yok ama soruna hayranım.
- I admire him.
- Ona hayranım.
- Tom admires Mary for her honesty.
- Tom dürüstlüğünden ötürü Mary'ye hayran.
- I admire him for his courage.
- Onun cesareti için ona hayranım.
- I admire your grit.
- Cesaretine hayranım.
- I admire your bravery.
- Cesaretine hayranım.
- I admire your ambition.
- Hırsına hayranım.
- I admire people who express their opinions frankly.
- Ben görüşlerini dürüstçe ifade eden insanlara hayranım.
- I admire their ingenuity.
- Yaratıcılıklarına hayranım.
- I admire your work ethic.
- Ben senin iş ahlakına hayranım.
- I wholeheartedly admire your understanding of Chinese.
- Ben bütün kalbimle sizin Çince anlayışınıza hayranım.
- I don't have a solution but I admire the problem.
- Bir çözümüm yok, ancak soruna hayranım.
- I just admire the diversity of life on our planet.
- Gezegenimizdeki yaşam çeşitliliğine hayranım.
- I admire people who express their opinions frankly.
- Fikirlerini açıkça ifade eden insanlara hayranım.
- I admired them.
- Onlara hayrandım.
- He admired her.
- Ona hayrandı.
- I admire his talent.
- Yeteneğine hayranım.
- They admire your courage.
- Cesaretinize hayranlar.
- Some of his students admired him, and others despised him.
- Bazı öğrencileri ona hayrandı, bazıları ise onu hor görüyordu.
- I, as an American, admire Lincoln.
- Ben bir Amerikalı olarak, Lincoln'a hayranım.
- They admire each other.
- Onlar birbirlerine hayrandır.
- I've admired you for many years.
- Yıllardır sana hayranım.
- I admire his wit.
- Onun zekasına hayranım.
- I admire your tenacity.
- Azmine hayranım.
- We admire your loyalty.
- Sadakatinize hayranız.
- I admire them.
- Ben onlara hayranım.
- I admire your dedication.
- Adanmışlığına hayranım.
- I admire his talent.
- Ben onun yeteneğine hayranım.
- I admire him for his courage.
- Cesaretinden dolayı ona hayranım.
- I admire their ingenuity.
- Onların marifetine hayranım.
- I've admired Tom for a long time.
- Tom'a uzun zamandır hayrandım.
- I admire your ambition.
- Ben senin hırsına hayranım.
- I really admire you.
- Sana gerçekten hayranım.
- I admire you for your courage.
- Cesaretinden dolayı sana hayranım.
- She admires John for his courage.
- O cesareti için John'a hayrandır.
- I admire his courage.
- Cesaretine hayranım.
- It's just that I admire you.
- Sana hayranım işte.
- We admire you.
- Sana hayranız.
- I admire his forthrightness.
- Onun doğruluğuna hayranım.
- I admire him, in spite of his faults.
- Ben onun hatalarına rağmen, ona hayranım.
- Everyone admires the pictures painted by him.
- Herkes onun tarafından yapılan resimlere hayrandır.
Show More (108)
|