Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
semi-professional football league
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
air conditioning
klima
n.
The coffee shop is closed while the
air conditioning
is under repair.
Klima
tamirde olduğu süre boyunca kahve dükkanı kapalı.
The car is equipped with digitally controlled
air conditioning.
Araba dijital kontrollü
klima
ile donatılmıştır.
The school won't turn on the
air conditioning,
so the students are going to throw their hot water flasks off of the balcony in protest.
Okul
klimayı
açmıyor, bu yüzden öğrenciler protesto için sıcak su mataralarını balkondan aşağı atacaklar.
Does the room have
air conditioning?
Odada
klima
var mı?
Tom doesn't like
air conditioning.
Tom
klimayı
sevmiyor.
Do you know someone who knows about
air conditioning?
Klima
hakkında bilgisi olan birini tanıyor musunuz?
Our office is very comfortable with
air conditioning.
Ofisimiz
klimayla
çok rahat.
I'm accustomed to sleeping in a room without
air conditioning.
Bir odada
klima
olmadan uyumaya alışkınım.
Can we turn on the
air conditioning?
Klimayı
açabilir miyiz?
This car has no
air conditioning.
Bu arabanın
kliması
yok.
I hope that your classroom had
air conditioning.
Senin sınıfının
kliması
olduğunu umuyorum.
There's no
air conditioning.
Klima
yok.
The coffee shop is closed while the
air conditioning
is under repair.
Klima
tamir edilirken kahve dükkanı kapalı.
I'm accustomed to sleeping in a room without
air conditioning.
Klimasız
bir odada uyumaya alışkınım.
Does the room have
air conditioning?
Odanın
kliması
var mı?
Can you turn on the
air conditioning?
Klimayı
açabilir misiniz?
Would you put on the
air conditioning?
Klimayı
açar mısın?
This room has
air conditioning.
Bu odanın
kliması
vardır.
Tom's car has
air conditioning.
Tom'un arabasında
klima
var.
Tom says he doesn't like
air conditioning.
Tom
klimayı
sevmediğini söylüyor.
I hope that your classroom had
air conditioning.
Umarım sınıfınızda
klima
vardır.
Tom's apartment has no
air conditioning.
Tom'un dairesinde
klima
yok.
This room has
air conditioning.
Bu odada
klima
var.
Do you know someone who knows about
air conditioning?
Klimadan
anlayan birini tanıyor musun?
Tom said he didn't like
air conditioning.
Tom
klimayı
sevmediğini söyledi.
Our office is very comfortable with
air conditioning.
Ofisimiz
klima
ile çok rahat.
Would you put on the
air conditioning?
Klimayı
çalıştırır mısın?
Show More (24)
2
air conditioning
iklimlendirme
n.
It may also be used, for example, for cooling, water purification and
air conditioning.
Örneğin soğutma, su arıtma ve
iklimlendirme
için de kullanılabilir.
Show More (-2)