Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
apartment inspections
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
allow (someone or something) in (something or some place)
(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine izin vermek
v.
Sami wasn't
allowed in.
Sami'nin içeri
girmesine izin verilmedi.
Dogs aren't
allowed in
my apartment building.
Apartmanıma köpeklerin
girmesine izin verilmiyor.
Children are not
allowed in.
Çocukların içeri
girmesine izin verilmiyor.
Tom isn't
allowed in
here.
Tom'un buraya
girmesine izin verilmiyor.
Tom's dog isn't
allowed in
the house.
Tom'un köpeğinin eve
girmesine izin verilmiyor.
Did you tell Tom he's not
allowed in
this room?
Bu odaya
girmesine izin verilmediğini
Tom'a söyledin mi?
Show More (3)