Örnek cümleler çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır ve her ne kadar editör kontrolünden geçmiş olsa da bazı gözden kaçmalar olabilir. Cümleler kesinlikle, Tureng.com’un ideolojisini ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Sizi rahatsız eden siyasal, sosyal ve hassas içeriğe sahip cümleleri lütfen bize bildiriniz.
|
İngilizce |
Türkçe |
|
| 1 |
almost anything |
neredeyse her şey |
n. |
|
- Almost anything can be shown off on social networks.
- Sosyal ağlarda neredeyse her şey gösterilebilir.
- Friends bring more happiness into our lives than almost anything else.
- Arkadaşlar hayatımıza neredeyse her şeyden daha fazla mutluluk getirir.
- You can do almost anything with Drupal.
- Drupal ile neredeyse her şeyi yapabilirsiniz.
- A really hungry bear will eat almost anything.
- Gerçekten aç bir ayı neredeyse her şeyi yer.
- AutoHotkey is an open-source utility and can automate almost anything by sending keystrokes and mouse clicks.
- AutoHotkey açık kaynaklı bir yardımcı programdır ve tuş vuruşları ve fare tıklamaları göndererek neredeyse her şeyi otomatikleştirebilir.
- We can do almost anything with our mobile phones these days.
- Bugünlerde cep telefonlarımızla neredeyse her şeyi yapabiliyoruz.
- As a result, modern residential buildings can be built from almost anything.
- Sonuç olarak, modern konut binaları neredeyse her şeyden inşa edilebilir.
- This is more important than almost anything.
- Bu neredeyse her şeyden daha önemlidir.
- I'd do almost anything.
- Ben neredeyse her şeyi yapardım.
- Tom eats almost anything.
- Tom neredeyse her şeyi yer.
- Tom knows how to make almost anything.
- Tom neredeyse her şeyi nasıl yapacağını biliyor.
- I'd do almost anything.
- Neredeyse her şeyi yapardım.
- Tom is capable of almost anything.
- Tom neredeyse her şeyi yapabilir.
- Tom will do almost anything for money.
- Tom para için neredeyse her şeyi yapar.
- Tom is willing to do almost anything for money.
- Tom para için neredeyse her şeyi yapmaya hazır.
- Tom knows how to make almost anything.
- Tom neredeyse her şeyin nasıl yapılacağını bilir.
- Sami could fix almost anything.
- Sami neredeyse her şeyi onarabilirdi.
- Tom is willing to do almost anything for Mary.
- Tom Mary için neredeyse her şeyi yapmaya hazır.
- Tom would do almost anything for money.
- Tom para için neredeyse her şeyi yapardı.
- Sami could fix almost anything.
- Sami neredeyse her şeyi tamir edebilirdi.
- I'll take almost anything.
- Neredeyse her şeyi alacağım.
- Tom will do almost anything for money.
- Tom para için neredeyse her şeyi yapacaktır.
- He would give almost anything for that.
- Bunun için neredeyse her şeyini verirdi.
- Tom lets Mary get away with almost anything.
- Tom, Mary'nin neredeyse her şeyden paçayı sıyırmasına izin verdi.
- This dog eats almost anything.
- Bu köpek neredeyse her şeyi yer.
- Goats can eat almost anything.
- Keçiler neredeyse her şeyi yiyebilir.
- Tom would do almost anything for money.
- Tom para için neredeyse her şeyi yapar.
- I can fix almost anything.
- Neredeyse her şeyi tamir edebilirim.
- Tom is willing to do almost anything for Mary.
- Tom, Mary için neredeyse her şeyi yapmaya hazırdır.
- I can fix almost anything.
- Neredeyse her şeyi düzeltebilirim.
- Tom eats almost anything.
- Tom neredeyse her şeyi yiyor.
Show More (28)
|