Örnek cümleler çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır ve her ne kadar editör kontrolünden geçmiş olsa da bazı gözden kaçmalar olabilir. Cümleler kesinlikle, Tureng.com’un ideolojisini ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Sizi rahatsız eden siyasal, sosyal ve hassas içeriğe sahip cümleleri lütfen bize bildiriniz.
|
İngilizce |
Türkçe |
|
| 1 |
almost completely |
neredeyse tamamen |
adv. |
|
- These words have been almost completely disregarded.
- Bu sözler neredeyse tamamen göz ardı edilmiştir.
- After only about a month, my skin almost completely cleared up.
- Sadece bir ay sonra cildim neredeyse tamamen temizlendi.
- Dianabol, Winstrol, and certain other steroids are metabolized almost completely by the liver.
- Dianabol, Winstrol ve diğer bazı steroidler neredeyse tamamen karaciğer tarafından metabolize edilir.
- Most notably, the app menu almost completely changed.
- En önemlisi, uygulama menüsü neredeyse tamamen değişti.
- Blood vessels narrow and almost completely shut down.
- Kan damarları daralır ve neredeyse tamamen kapanır.
- Yet, this right has been almost completely neglected.
- Ancak bu hak neredeyse tamamen ihmal edilmiştir.
- Ethinyl estradiol is rapidly and almost completely absorbed.
- Etinil estradiol hızla ve neredeyse tamamen emilir.
- My dark spots are almost completely gone.
- Siyah noktalarım neredeyse tamamen yok oldu.
- Salon Mercedes CLA almost completely repeats the inner world of the A-class hatchback.
- Salon Mercedes CLA, A sınıfı hatchback'in iç dünyasını neredeyse tamamen tekrarlıyor.
- Since 2007, though, Ankara's EU process has almost completely stalled.
- Ancak 2007'den bu yana Ankara'nın AB süreci neredeyse tamamen durdu.
- Table salt is almost completely sodium chloride.
- Sofra tuzu neredeyse tamamen sodyum klorürdür.
- The concept of the neighbor has almost completely disappeared.
- Komşu kavramı neredeyse tamamen ortadan kalktı.
- The interior design of this car was almost completely copied from the interior of the Honda Passport.
- Bu arabanın iç tasarımı neredeyse tamamen Honda Passport'un iç kısmından kopyalandı.
- The main altcoin has almost completely neglected the Bitcoin (BTC) dump.
- Ana altcoin, Bitcoin (BTC) düşüşünü neredeyse tamamen ihmal etti.
- This product is almost completely absorbed by the body.
- Bu ürün neredeyse tamamen vücut tarafından emilir.
- But they failed, almost completely, to make any.
- Ancak neredeyse tamamen başarısız oldular.
- It is located in a small valley almost completely surrounded by rocky mountains.
- Neredeyse tamamen kayalık dağlarla çevrili küçük bir vadide yer almaktadır.
- The property was almost completely overgrown with wild blackberry bushes.
- Arazi neredeyse tamamen yabani böğürtlen çalılarla kaplanmıştı.
- The property was almost completely overgrown with wild blackberry bushes.
- Arazi neredeyse tamamen yabani böğürtlen çalılarıyla kaplıydı.
- The bus was almost completely empty.
- Otobüs neredeyse tamamen boştu.
- This banana is almost completely black.
- Bu muz neredeyse tamamen siyah.
- Tom's house was almost completely destroyed.
- Tom'un evi neredeyse tamamen yıkılmıştı.
- Tom's house was almost completely destroyed.
- Tom'un evi neredeyse tamamen yok edildi.
- Tom has almost completely recovered.
- Tom neredeyse tamamen iyileşti.
- The wound healed almost completely.
- Yara neredeyse tamamen iyileşti.
Show More (22)
|