|
- So I think our position is very important and the Arabs certainly approve of it.
- Dolayısıyla bizim duruşumuzun çok önemli olduğunu ve Arapların da bunu kesinlikle onayladığını düşünüyorum.
- We cannot approve of a statute that contains possible elements in the form of concealed pay.
- Gizli ödeme şeklinde olası unsurlar içeren bir tüzüğü onaylayamayız.
- I approve of what the Council has said.
- Konsey'in söylediklerini onaylıyorum.
- Austria and Germany did not approve of the common position for clear reasons.
- Avusturya ve Almanya ortak tutumu apaçık nedenlerle onaylamamıştır.
- So I think our position is very important and the Arabs certainly approve of it.
- Dolayısıyla bizim tutumumuzun çok önemli olduğunu ve Arapların da bunu kesinlikle onayladığını düşünüyorum.
- We also approve of the proposal that members should be drawn from a broad geographical area.
- Üyelerin geniş bir coğrafi alandan seçilmesi önerisini de onaylıyoruz.
- We heartily approve of such a move.
- Böyle bir hamleyi yürekten onaylıyoruz.
- I do not approve of the culling of elephants; it is uncivilised.
- Fillerin itlaf edilmesini onaylamıyorum; bu medeniyetsizliktir.
- I approve of the spirit of the Commission's work, but I want to repeat that the decision-making process is unacceptable.
- Komisyon'un çalışmalarının ruhunu onaylıyorum, ancak karar alma sürecinin kabul edilemez olduğunu tekrarlamak istiyorum.
- In short I approve of the line that the rapporteur has set out.
- Kısacası raportörün ortaya koyduğu çizgiyi onaylıyorum.
- We heartily approve of such a move.
- Böyle bir hareketi yürekten onaylıyoruz.
- For that reason, I approve of the measures that are proposed here.
- Bu nedenle, burada önerilen tedbirleri onaylıyorum.
- I approve of everything that you said.
- Söylediğin her şeyi onaylıyorum.
- My mother finally approved of our plan.
- Annem sonunda planımızı onayladı.
- I won't approve of your insolence.
- Senin küstahlığını onaylamayacağım.
- Tom doesn't approve of the way Mary's been behaving.
- Tom, Mary'nin davranışlarını onaylamıyor.
- We don't approve of it.
- Biz bunu onaylamıyoruz.
- I approve of your plan.
- Ben planınızı onaylıyorum.
- I can't approve of your going out with him.
- Onunla çıkmanı onaylayamam.
- I don't approve of such goings-on.
- Bu tür şeyleri onaylamıyorum.
- Do you approve of this?
- Bunu onaylıyor musun?
- His parents approve of the engagement.
- Onun ebeveynleri nişanı onaylıyor.
- He doesn't approve of women smoking.
- Kadınların sigara içmesini onaylamaz.
- Her parents didn't approve of her relationship with him.
- Ailesi onunla olan ilişkisini onaylamıyordu.
- My parent's don't approve of our relationship.
- Annem ve babam ilişkimizi onaylamaz.
- Did you approve of this?
- Bunu onayladınız mı?
- They don't seem to approve of the plan.
- Planı onaylıyor gibi görünmüyorlar.
- We don't approve of it.
- Bunu onaylamıyoruz.
- Tom approved of his wife's extra-marital affair.
- Tom karısının evlilik dışı ilişkisini onaylıyordu.
- Her family did not approve of her boyfriend.
- Ailesi erkek arkadaşını onaylamıyordu.
- My parents don't approve of my boyfriend.
- Ebeveynlerim erkek arkadaşımı onaylamıyorlar.
- My father doesn't approve of her.
- Babam onu onaylamaz.
- She approved of the wedding.
- Düğünü onayladı.
- They don't seem to approve of the plan.
- Planı onaylayacak gibi görünmüyorlar.
- She approved of my plan.
- Planımı onayladı.
- The question is if my parents approve of it or not.
- Asıl soru, ailemin bunu onaylayıp onaylamayacağı.
- My parents don't approve of my girlfriend.
- Ailem kız arkadaşımı onaylamıyor.
- I approve of everything that he says.
- Söylediği her şeyi onaylıyorum.
- My parent's don't approve of our relationship.
- Ailem ilişkimizi onaylamıyor.
- I don't approve of your wasting time.
- Zamanını boşa harcamanı onaylamıyorum.
- I won't approve of your insolence.
- Küstahlığını onaylamayacağım.
- Do you approve of what Tom is doing?
- Tom'un yaptıklarını onaylıyor musun?
- I don't approve of it.
- Bunu onaylamıyorum.
- I don't approve of your going out with him.
- Onunla çıkmanı onaylamıyorum.
- Tom isn't doing anything you wouldn't approve of.
- Tom senin onaylamayacağın bir şey yapmıyor.
- I don't approve of them dating each other.
- Birbirleriyle çıkmalarını onaylamıyorum.
- Her family did not approve of her boyfriend.
- Ailesi onun erkek arkadaşını onaylamadı.
- My parents don't approve of my boyfriend.
- Ailem erkek arkadaşımı onaylamıyor.
- The question is if my parents approve of it or not.
- Sorun ebeveynlerimin bunu onaylayıp onaylamayacağıdır.
- I didn't approve of that.
- Ben bunu onaylamadım.
- She approved of my plan.
- O benim planımı onayladı.
- I don't really approve of gambling.
- Kumarı gerçekten onaylamıyorum.
- Father will never approve of my marriage.
- Babam, evliliğimi asla onaylamayacak.
- I don't approve of it.
- Ben bunu onaylamıyorum.
- He didn't approve of wasting time.
- Zaman kaybını onaylamazdı.
- I take it you don't approve of the way Tom's been behaving.
- Anladığım kadarıyla Tom'un davranış tarzını onaylamıyorsun.
- My parents don't approve of my career choice.
- Ailem kariyer seçimimi onaylamıyor.
- That's why I don't approve of your plan.
- Bu nedenle senin planı onaylamıyorum.
- He could not approve of my going there.
- Oraya gitmemi onaylayamadı.
- Tom certainly didn't approve of the way Mary was behaving.
- Tom Mary'nin davranış biçimini kesinlikle onaylamadı.
- A vast majority of people approve of the plan.
- İnsanların büyük çoğunluğu planı onaylıyor.
- It has not yet been decided whether to approve of your proposal.
- Önerinizin onaylanıp onaylanmayacağına henüz karar verilmemiştir.
- He didn't approve of wasting time.
- Boşa zaman kaybını onaylamadı.
- I completely approve of this.
- Bunu tamamen onaylıyorum.
- She approved of the wedding.
- O, düğünü onayladı.
- Most Americans approved of what Coolidge did.
- Amerikalıların çoğu Coolidge'in yaptığını onayladı.
- I don't approve of his conduct.
- Onun davranışını onaylamıyorum.
- Tom didn't approve of that.
- Tom bunu onaylamadı.
- I approve of her plan.
- Onun planını onaylıyorum.
- I don't approve of what Tom has done.
- Tom'un yaptıklarını onaylamıyorum.
- Tom certainly didn't approve of the way Mary was behaving.
- Tom kesinlikle Mary'nin davranışlarını onaylamıyordu.
- My father does not approve of our relationship.
- Babam ilişkimizi onaylamıyor.
- Most Americans approved of what Coolidge did.
- Amerikalıların çoğu Coolidge'in yaptıklarını onayladı.
- I didn't approve of that.
- Onu onaylamadım.
- All of us approved of the plan.
- Hepimiz planı onayladık.
- It has not yet been decided whether to approve of your proposal.
- Teklifinizi onaylayıp onaylamayacağımıza henüz karar verilmedi.
- My father doesn't approve of her.
- Babam onu onaylamıyor.
- I approve of everything that you did.
- Yaptığın her şeyi onaylıyorum.
- I don't always approve of his methods.
- Yöntemlerini her zaman onaylamıyorum.
- That's why I don't approve of your plan.
- Bu yüzden planınızı onaylamıyorum.
- I take it you don't approve of the way Tom's been acting.
- Anladığım kadarıyla Tom'un davranış tarzını onaylamıyorsun.
- We're not doing anything you wouldn't approve of.
- Senin onaylamadığın bir şeyi yapmıyoruz.
- I thought you didn't approve of Tom dating Mary.
- Tom'un Mary ile çıkmasını onaylamadığını sanıyordum.
- His parents approve of the engagement.
- Ailesi nişanı onaylıyor.
- He could not approve of my going there.
- Oraya gitmemi onaylayamazdı.
- We're not doing anything you wouldn't approve of.
- Senin onaylamayacağın bir şey yapmıyoruz.
- My parents don't approve of my girlfriend.
- Ebeveynlerim kız arkadaşımı onaylamıyorlar.
- Did your parents approve of your marriage?
- Ebeveynlerin evliliğini onayladı mı?
- Did your parents approve of your marriage?
- Anneniz ve babanız evliliğinizi onayladı mı?
- Tom approved of his wife's extra-marital affair.
- Tom karısının evlilik dışı ilişkisini onayladı.
- I take it you don't approve of the way Tom's been behaving.
- Tom'un davranma tarzını onaylamadığını varsayıyorum.
- His father approved of his plan.
- Babası planını onayladı.
- His father approved of his plan.
- Babası onun planını onayladı.
- Tom isn't doing anything you wouldn't approve of.
- Tom onaylamayacağın bir şey yapmıyor.
- I don't approve of what Tom has done.
- Tom'un yaptığını onaylamıyorum.
- As far as I'm concerned, I will not approve of the plan.
- Bana gelince, bu planı onaylamayacağım.
- Father will never approve of my marriage.
- Babam evliliğimi asla onaylamaz.
- I entirely approve of what you say.
- Söylediklerinizi tamamen onaylıyorum.
- I approve of everything that he does.
- Yaptığı her şeyi onaylıyorum.
- Some people don't approve of professional baseball.
- Bazı insanlar profesyonel beyzbolu onaylamıyor.
Show More (97)
|