|
- He arrived in Tokyo yesterday.
- Dün Tokyo'ya vardı.
- My train left Kyoto at six, and arrived in Tokyo at nine.
- Trenim Kyoto'dan altıda ayrıldı ve Tokyo'ya dokuzda vardı.
- The train arrived in Kyoto on time.
- Tren Kyoto'ya zamanında vardı.
- He was the first to arrive.
- O ilk olarak vardı.
- Tom arrived in Australia on Monday.
- Tom Avustralya'ya Pazartesi günü vardı.
- He arrived on time in spite of the rain.
- Yağmura rağmen zamanında vardı.
- Tom has arrived in Boston.
- Tom Boston'a vardı.
- She arrived there before Tom.
- O oraya Tom'dan önce vardı.
- The train arrived on time to Kyoto.
- Tren zamanında Kyoto'ya vardı.
- She has a neighbor who arrived from Japan.
- Japonya'dan gelen bir komşusu var.
- Sami arrived at the hotel.
- Sami otele vardı.
- Did Tom arrive on time?
- Tom zamanında vardı mı?
- Tom arrived in Australia three months after Mary did.
- Tom, Mary'den üç ay sonra Avustralya'ya vardı.
- Tom arrived in Boston last night.
- Tom dün gece Boston'a vardı.
- He arrived two days previously.
- O iki gün önceden vardı.
- The doctor arrived in the nick of time.
- Doktor tam zamanında vardı.
- He has just arrived at New Tokyo International Airport.
- O, az önce New Tokyo International Airport'a vardı.
- He arrived rather late.
- Oldukça geç vardı.
- Sami arrived.
- Sami vardı.
- Jiro soon arrived at his house.
- Jiro, çok geçmeden evine vardı.
- The train arrived on time to Kyoto.
- Tren Kyoto'ya zamanında vardı.
- The plane arrived at Itami Airport on time.
- Uçak Itami havaalanına zamanında vardı.
- His train arrived at Tokyo Station.
- Onun treni Tokyo istasyonuna vardı.
- Tom arrived at just the right time.
- Tom tam doğru zamanda vardı.
- Tom arrived just in time.
- Tom tam zamanında vardı.
- He arrived at the station.
- İstasyona vardı.
- Truman arrived at the White House within minutes.
- Truman dakikalar içinde Beyaz Saray'a vardı.
- He arrived there after dark.
- O, karalık olduktan sonra oraya vardı.
- He arrived at the station at five.
- Saat beşte istasyona vardı.
- Tom arrived home by midnight.
- Tom gece yarısı eve vardı.
- What time did she arrive at Narita Airport?
- Narita Havalimanı'na saat kaçta vardı?
- He arrived too early.
- O çok erken vardı.
- Tom arrived just in the nick of time.
- Tom tam zamanında vardı.
- Tom arrived late at the station.
- Tom, istasyona geç vardı.
- Jiro soon arrived at his house.
- Jiro, kısa sürede evine vardı.
- Tom arrived here last night.
- Tom dün gece buraya vardı.
- The train arrived in London.
- Tren Londra'ya vardı.
- The plane arrived at Itami Airport on time.
- Uçak Itami Havaalanı'na zamanında vardı.
- The train arrived ten minutes late.
- Tren on dakika geç vardı.
- His train arrived at Tokyo Station.
- Treni Tokyo İstasyonu'na vardı.
- When did he arrive here?
- O buraya ne zaman vardı?
- He arrived very early this morning.
- Bu sabah çok erken vardı.
- Tom arrived in Boston less than three weeks ago.
- Tom üç haftadan daha az bir süre önce Boston'a vardı.
- Lincoln arrived at Gettysburg at sundown.
- Lincoln Gettysburg'a gün batımında vardı.
- Tom arrived here three days ago.
- Tom üç gün önce buraya vardı.
- Tom arrived in Boston on Monday.
- Tom pazartesi günü Boston'a vardı.
- My train left at 7 and arrived in New York at 10.
- Trenim 7'de kalktı ve 10'da New York'a vardı.
- Tom arrived half an hour early.
- Tom yarım saat erken vardı.
- The train arrived on time.
- Tren, zamanında vardı.
- He arrived before the rest.
- Geri kalanlardan önce vardı.
- Tom had arrived earlier than Mary.
- Tom Mary'den daha erken vardı.
- The ship arrived at the port on schedule.
- Gemi limana zamanında vardı.
- The train arrived in Kyoto on time.
- Tren Kyoto'ya tam zamanında vardı.
- Ken has arrived in Kyoto.
- Ken, Kyoto'ya vardı.
- My train left Kyoto at six, and arrived in Tokyo at nine.
- Trenim saat altıda Kyoto'dan ayrıldı ve saat dokuzda Tokyo'ya vardı.
- Tom arrived earlier than I did.
- Tom benden daha erken vardı.
- He arrived in Japan yesterday.
- O, dün Japonya'ya vardı.
- He arrived at the station out of breath.
- Nefes nefese istasyona vardı.
- The train arrived at Osaka station.
- Tren Osaka istasyonuna vardı.
- Tom arrived home soaking wet.
- Tom eve sırılsıklam halde vardı.
- My train left at 7 and arrived in New York at 10.
- Trenim 7'de hareket etti ve 10'da New York'a vardı.
- Tom arrived at the camp safely.
- Tom kampa güvenli bir şekilde vardı.
- He arrived at the station at seven.
- Saat yedide istasyona vardı.
- Tom arrived at the hotel.
- Tom otele vardı.
- A group of foreigners arrived in Edo, in other words Tokyo.
- Bir grup yabancı Edo'ya vardı, başka bir deyişle Tokyo'ya.
- The traveler arrived in New York in the evening.
- Gezgin, New York'a akşam saatlerinde vardı.
- Our bus left at eight, arriving in Boston at eleven.
- Otobüsümüz 8'de kalktı, 11'de Boston'a vardı.
- Francis arrived at Galeao at six.
- Francis saat altıda Galeao'ya vardı.
- Tom arrived at the train station just as his train was pulling away from the platform.
- Tom tren istasyonuna tam treni perondan uzaklaşırken vardı.
- He arrived at the station at seven.
- Yedide istasyona vardı.
- He has just arrived at New Tokyo International Airport.
- Az önce Yeni Tokyo Uluslararası Havaalanı'na vardı.
- He arrived at the hotel.
- Otele vardı.
- He has just arrived here.
- O az önce buraya vardı.
- She arrived there before you.
- O senden daha önce oraya vardı.
- Tom arrived at the train station at 3 o'clock.
- Tom saat 3'te tren istasyonuna vardı.
- Sami arrived there.
- Sami oraya vardı.
- He arrived at the station.
- O, istasyona vardı.
Show More (74)
|