|
- Should an artist's heir be able to exercise his or her rights seventy years after the event?
- Bir sanatçının varisi olaydan yetmiş yıl sonra haklarını kullanabilmeli mi?
- For all these reasons, and since I am a European artist, I decided to vote against.
- Tüm bu nedenlerden dolayı ve Avrupalı bir sanatçı olduğum için karşı oy kullanmaya karar verdim.
- These rights are property rights because they vest economic rights and benefits in the artist.
- Bu haklar, sanatçıya ekonomik haklar ve faydalar sağladığı için mülkiyet haklarıdır.
- This does not exactly conform with the images of helping the struggling artist.
- Bu, mücadele eden sanatçıya yardım etme imajıyla tam olarak uyuşmuyor.
- She is an artist and doctor from France.
- O, Fransız bir sanatçı ve doktordur.
- I didn't so much want to be an artist.
- Ben sanatçı olmayı çok istemedim.
- She is an artist and doctor from France.
- Fransa'dan bir sanatçı ve doktordur.
- To be a good makeup artist, I believe you need to like art.
- İyi bir makyaj sanatçısı olmak için sanatı sevmeniz gerektiğine inanıyorum.
- I didn't so much want to be an artist.
- Çok fazla arzu etmiyordum sanatçı olmayı.
- An artist is always a deep, sensitive human being.
- Bir sanatçı her zaman derin, duyarlı bir insandır.
- She is an artist and doctor from France.
- Fransa'dan gelen bir sanatçı ve doktor.
- I didn't so much want to be an artist.
- Sanatçı olmayı pek istemedim.
- There is no room to doubt that he is a gifted artist.
- Yetenekli bir sanatçı olduğu konusunda şüpheye yer yok.
- The photo artist had trouble expressing himself.
- Fotoğraf sanatçısı kendini ifade etmekte zorlandı.
- Picasso is a famous artist whom everyone knows.
- Picasso, herkesin bildiği ünlü bir sanatçıdır.
- He is such a great artist that we all admire.
- O öyle büyük bir sanatçı ki hepimiz ona hayranız.
- Is Tom an artist?
- Tom bir sanatçı mı?
- I hear you're an artist.
- Senin bir sanatçı olduğunu duydum.
- The artist exclaimed.
- Sanatçı haykırdı.
- He is known as a proficient artist in his field.
- Alanında yetkin bir sanatçı olarak tanınıyor.
- Joseph is an accomplished artist, whose skills include painting and drawing.
- Joseph, yetenekleri resim ve çizim içeren başarılı bir sanatçıdır.
- Tom said that Mary was an artist.
- Tom, Mary'nin bir sanatçı olduğunu söyledi.
- Tom is a gifted artist.
- Tom yetenekli bir sanatçı.
- Every person is an artist.
- Her insan bir sanatçıdır.
- Tom is a very talented artist.
- Tom çok yetenekli bir sanatçı.
- I hear you're an artist.
- Sanatçı olduğunu duydum.
- The next artist is amazing.
- Bir sonraki sanatçı harikadır.
- Tom is an artist and a photographer.
- Tom bir sanatçı ve bir fotoğrafçı.
- At the age of 55, Tom suddenly decided that he wanted to become an artist.
- Tom 55 yaşındayken aniden sanatçı olmak istediğine karar verdi.
- Salvador Dalí was a Spanish artist.
- Salvador Dalí İspanyol bir sanatçıydı.
- Picasso's art is stolen more frequently than that of any other artist.
- Picasso'nun eserleri diğer tüm sanatçıların eserlerinden daha sık çalınıyor.
- I want to be an artist.
- Sanatçı olmak istiyorum.
- Tom is also an artist.
- Tom da bir sanatçı.
- The work of this young artist is very interesting.
- Bu genç sanatçının çalışmaları çok ilginç.
- She is a gifted artist.
- Yetenekli bir sanatçıdır.
- Picasso is a famous artist whom everyone knows.
- Picasso, herkesin tanıdığı ünlü bir sanatçıdır.
- She's also a visual artist.
- Aynı zamanda görsel bir sanatçı.
- He cannot be an artist.
- Sanatçı olamaz.
- Tom is a wonderful artist.
- Tom harika bir sanatçıdır.
- The artist painted the most intricate of murals on the old stone wall.
- Sanatçı eski taş duvara en karmaşık duvar resimlerini çizdi.
- She was a fine artist and photographer.
- İyi bir sanatçı ve fotoğrafçıydı.
- Who's your favorite music artist?
- En sevdiğin müzik sanatçısı kim?
- She's a very talented artist.
- O çok yetenekli bir sanatçı.
- Such changes are nothing more than the artist's legerdemain.
- Bu tür değişiklikler sanatçının hokkabazlığından başka bir şey değildir.
- Tom is a wood-burning artist.
- Tom bir ahşap yakma sanatçısı.
- Mary is a makeup artist.
- Mary bir makyaj sanatçısı.
- Tom is an unknown artist.
- Tom, bilinmeyen bir sanatçıdır.
- The poor man finally became a great artist.
- Fakir adam sonunda büyük bir sanatçı oldu.
- He is not much of an artist.
- O, çok iyi bir sanatçı değil.
- Tom is a born artist.
- Tom doğuştan sanatçı.
- Everyone is an artist.
- Herkes bir sanatçıdır.
- You don't have to go to an art school in order to be an artist.
- Sanatçı olmak için sanat okuluna gitmene gerek yok.
- This fellow is an artist!
- Bu adam bir sanatçı!
- He is not much of an artist.
- Çok iyi bir sanatçı değil.
- Michael Jackson is the best music artist of all time.
- Michael Jackson tüm zamanların en iyi müzik sanatçısıdır.
- I never said I was an artist.
- Bir sanatçı olduğumu hiç söylemedim.
- Tom became a great artist.
- Tom büyük bir sanatçı oldu.
- Not everybody can be an artist.
- Herkes sanatçı olamayabilir.
- Tom's father is a famous artist.
- Tom'un babası ünlü bir sanatçıdır.
- Tom is an artist, isn't he?
- Tom bir sanatçı, değil mi?
- Tom is a brilliant artist.
- Tom parlak bir sanatçıdır.
- Tom is a self-taught artist.
- Tom kendi kendini yetiştirmiş bir sanatçıdır.
- You are a very good artist.
- Sen çok iyi bir sanatçısın.
- Tom is a pyrography artist.
- Tom bir pirografi sanatçısı.
- Mary is a circus artist.
- Mary bir sirk sanatçısıdır.
- You don't have to study at a school of fine arts to become an artist.
- Sanatçı olmak için güzel sanatlar fakültesinde okumak zorunda değilsiniz.
- Tom isn't an artist.
- Tom bir sanatçı değil.
- I make graphics, but I wouldn't call myself an artist.
- Grafik tasarım yapıyorum, ama kendime sanatçı diyemem.
- Mary wants to be an artist.
- Mary bir sanatçı olmak istiyor.
- You don't need to be an artist in order to experience beauty every day.
- Her gün güzelliği deneyimlemek için sanatçı olmana gerek yok.
- Tom is a brilliant artist.
- Tom zeki bir sanatçıdır.
- I'm an artist.
- Ben bir sanatçıyım.
- Tom is a very good artist.
- Tom çok iyi bir sanatçıdır.
- I'm not a very good artist.
- Ben çok iyi bir sanatçı değilim.
- She's a born artist.
- Doğuştan sanatçı.
- They said they were an artist.
- Sanatçı olduklarını söylediler.
- I knew that he was an artist, but I didn't know that he was good.
- Onun bir sanatçı olduğunu biliyordum ama onun iyi olduğunu bilmiyordum.
- The next artist is amazing.
- Sıradaki sanatçı inanılmaz.
- Tom is an extremely talented artist.
- Tom son derece yetenekli bir sanatçı.
- Tom is an artist.
- Tom bir sanatçı.
- This artist died young.
- Bu sanatçı genç yaşta öldü.
- Mary is an artist.
- Mary bir sanatçıdır.
- I want to be an artist.
- Ben sanatçı olmak istiyorum.
- It is clear that he is a great artist.
- Onun büyük bir sanatçı olduğu belli.
- An artist uses many tubes of paint to make a large painting.
- Bir sanatçı büyük bir resim yapmak için birçok tüp boya kullanır.
- You're a good artist.
- Sen iyi bir sanatçısın.
- Only an artist can interpret the meaning of life.
- Sadece bir sanatçı hayatın anlamını yorumlayabilir.
- He's a famous artist.
- O ünlü bir sanatçı.
- She became a great artist.
- Büyük bir sanatçı oldu.
- I'm not an artist.
- Ben bir sanatçı değilim.
- Who's your favorite country artist?
- En sevdiğiniz country sanatçısı kim?
- Everyone is an artist.
- Herkes sanatçıdır.
- Tom wanted to be an artist.
- Tom bir sanatçı olmak istedi.
- Did you know that Tove Jansson is not only mother of the Moomin, but also a extremely gifted artist?
- Tove Jansson'un sadece Moomin'in annesi değil, aynı zamanda son derece yetenekli bir sanatçı olduğunu biliyor muydunuz?
- Tom is a famous artist.
- Tom ünlü bir sanatçıdır.
- He is a famous artist.
- Ünlü bir sanatçı.
- Yidir is a universal artist.
- Yidir evrensel bir sanatçı.
- Tom is a wood-burning artist.
- Tom bir odun yakma sanatçısıdır.
- Tom is a comic book artist.
- Tom bir çizgi roman sanatçısı.
- I think Tom is a pretty good artist.
- Bence Tom oldukça iyi bir sanatçı.
- Tom is a famous artist.
- Tom ünlü bir sanatçı.
- Tom is an extremely talented artist.
- Tom son derece yetenekli bir sanatçıdır.
- Not everybody can be an artist.
- Herkes sanatçı olamaz.
- Mary is an artist.
- Mary bir sanatçı.
- I always thought you should've been an artist.
- Her zaman bir sanatçı olman gerektiğini düşünmüşümdür.
- Tom is a talented artist.
- Tom yetenekli bir sanatçı.
- My son is an artist who paints paintings.
- Oğlum resim yapan bir sanatçı.
- She's a true artist.
- O gerçek bir sanatçı.
- He is nothing but a minor artist.
- O küçük bir sanatçıdan başka bir şey değil.
- The artist painted standing up.
- Sanatçı ayakta resim yapmış.
- Tom says you're a good artist.
- Tom senin iyi bir sanatçı olduğunu söylüyor.
- Tom is a talented artist.
- Tom yetenekli bir sanatçıdır.
- He is a novelist and artist.
- O bir yazar ve sanatçıdır.
- He's a brilliant artist.
- O parlak bir sanatçı.
- That artist's very popular.
- O sanatçı çok popülerdir.
- Tom is a born artist.
- Tom doğuştan sanatçıdır.
- There is no room to doubt that he is a gifted artist.
- Onun yetenekli bir sanatçı olduğundan şüphe etmeye yer yok.
- She's a born artist.
- O doğuştan bir sanatçı.
- You do not have to be an artist in order to see the beauty in everyday things.
- Gündelik şeylerdeki güzelliği görmek için sanatçı olmanıza gerek yok.
- You're quite an artist.
- Sen iyi bir sanatçısın.
- Tom is an artist and a photographer.
- Tom bir sanatçı ve fotoğrafçı.
- He is a born artist.
- O doğuştan bir sanatçı.
- Tom's father is a famous artist.
- Tom'un babası ünlü bir sanatçı.
- Who's your favorite hip-hop artist?
- En sevdiğin hip-hop sanatçısı kim?
- Tom is an origami artist.
- Tom bir origami sanatçısıdır.
- Tom organized his CDs by artist.
- Tom cd'lerini sanatçı adlarına göre dizdi.
- She selected an artist.
- Bir sanatçı seçti.
- It is clear that he is a great artist.
- Onun büyük bir sanatçı olduğu açık.
- Mary is a textile artist.
- Mary bir tekstil sanatçısı.
- They selected an artist to paint the wall.
- Duvarı boyaması için bir sanatçı seçtiler.
- Picasso is a famous artist.
- Picasso ünlü bir sanatçıdır.
- You're a very good artist.
- Sen çok iyi bir sanatçısın.
- The artist was hung upside down from the trapeze.
- Sanatçı trapezten baş aşağı asıldı.
- She will be a famous artist in the future.
- Gelecekte ünlü bir sanatçı olacak.
- I never said I was an artist.
- Hiçbir zaman bir sanatçı olduğumu söylemedim.
- Tom is an artist like his father.
- Tom da babası gibi bir sanatçı.
- Brazil lost a great artist.
- Brezilya büyük bir sanatçısını kaybetti.
- He is nothing but a minor artist.
- Küçük bir sanatçıdan başka bir şey değildir.
- You do not have to be an artist in order to see the beauty in everyday things.
- Gündelik şeylerde güzelliği görmek için bir sanatçı olmak zorunda değilsiniz.
- The artist is gifted.
- Sanatçı yetenekli.
- I'm studying to be an artist.
- Bir sanatçı olmak için okuyorum.
- The artist always painted alone.
- Sanatçı hep yalnız resim yapardı.
- The work of this young artist is very interesting.
- Bu genç sanatçının eseri çok ilginç.
- He is a famous artist.
- O meşhur bir sanatçıdır.
- Mary is a paper-marbling artist.
- Mary bir ebru sanatçısıdır.
- He is the greatest living artist.
- O yaşayan en büyük sanatçı.
- Tom is a self-taught artist.
- Tom alaylı bir sanatçı.
- Tom is an artist like his father.
- Tom, babası gibi bir sanatçı.
- This artist has a very distinctive style.
- Bu sanatçının çok farklı bir tarzı var.
- To the eye of an artist, this is valuable, I hear.
- Bir sanatçının gözünde bu değerlidir, diye duydum.
- Yidir is a universal artist.
- Yidir evrensel bir sanatçıdır.
- He was born an artist.
- O bir sanatçı olarak doğdu.
- Mary is a brilliant artist.
- Mary parlak bir sanatçı.
- I always thought you should've been an artist.
- Her zaman bir sanatçı olman gerektiğini düşündüm.
- You're a very gifted artist.
- Çok yetenekli bir sanatçısın.
- My dream is to become an artist.
- Hayalim bir sanatçı olmaktır.
- Tom is a wonderful artist.
- Tom harika bir sanatçı.
- Mary is a paper-marbling artist.
- Mary bir ebru sanatçısı.
- Tom is a pyrography artist.
- Tom bir pirografi sanatçısıdır.
- My dream is to become an artist.
- Hayalim bir sanatçı olmak.
- They selected an artist to paint the wall.
- Onlar duvarı boyamak için bir sanatçı seçtiler.
- I want to become a famous artist.
- Ünlü bir sanatçı olmak istiyorum.
- The artist exclaimed.
- Sanatçı bağırdı.
- Tom is a true artist.
- Tom gerçek bir sanatçıdır.
- Every man can't be an artist.
- Her insan bir sanatçı olamaz.
- Mary is a professional makeup artist.
- Mary profesyonel bir makyaj sanatçısı.
- Who's your favorite music artist?
- En sevdiğiniz müzik sanatçısı kimdir?
- This artist's lifestyle is unconventional.
- Bu sanatçının yaşam tarzı alışılmadık.
- Tom was an abstract artist.
- Tom soyut bir sanatçıydı.
- He is known as a proficient artist in his field.
- O alanında yeterli bir sanatçı olarak bilinir.
- Who's your favorite hip-hop artist?
- Favori hip-hop sanatçın kimdir?
- Joseph is an accomplished artist, whose skills include painting and drawing.
- Joseph, resim ve çizim becerileri olan başarılı bir sanatçıdır.
- Tom didn't want to be an artist.
- Tom bir sanatçı olmak istemiyordu.
- He is a novelist and artist.
- O bir yazar ve sanatçı.
- He was born an artist.
- O bir sanatçı doğdu.
- He's an accomplished artist.
- O başarılı bir sanatçı.
- Tom is an accomplished artist.
- Tom başarılı bir sanatçıdır.
- Tom is an unknown artist.
- Tom tanınmayan bir sanatçı.
- Not everybody wants to be an artist.
- Herkes sanatçı olmak istemez.
- You're a very good artist.
- Çok iyi bir sanatçısın.
- Tom is a very good artist.
- Tom çok iyi bir sanatçı.
- Tom didn't want to be an artist.
- Tom bir sanatçı olmak istemedi.
- Who's your favorite artist?
- En sevdiğiniz sanatçı kim?
- Tom is a true pick-up artist.
- Tom gerçek bir tavlama sanatçısı.
- Mary is an Ebru artist.
- Mary bir ebru sanatçısı.
- That artist created a lot of beautiful pictures.
- O sanatçı çok güzel resimler yaptı.
- Tom is a very talented artist.
- Tom çok yetenekli bir sanatçıdır.
- She's an accomplished artist.
- O başarılı bir sanatçı.
- You're an artist.
- Sen bir sanatçısın.
- Every man can't be an artist.
- Her insan sanatçı olamaz.
- I make graphics, but I wouldn't call myself an artist.
- Grafik yapıyorum ama kendime sanatçı diyemem.
- Sami is a makeup artist.
- Sami bir makyaj sanatçısı.
- Tom is a pyrography artist.
- Tom bir ahşap yakma sanatçısı.
- Tom is a very gifted artist.
- Tom çok yetenekli bir sanatçı.
- Mary is an Ebru artist.
- Mary bir ebru sanatçısıdır.
- He is something of an artist.
- Sanatçı sayılır.
- He is an artist in a sense.
- O bir bakıma bir sanatçıdır.
- Tom was born to be an artist.
- Tom sanatçı olmak için doğmuş.
- Tom doesn't want to be an artist.
- Tom bir sanatçı olmak istemiyor.
- He is such a great artist that we all admire.
- O hepimizin hayran olduğu büyük bir sanatçı.
- Sami is a makeup artist.
- Sami bir makyaj sanatçısıdır.
- At the age of 55, Tom suddenly decided that he wanted to become an artist.
- 55 yaşında, Tom aniden bir sanatçı olmak istediğine karar verdi.
- She was a fine artist and photographer.
- O iyi bir sanatçı ve fotoğrafçıydı.
- You don't have to study at a school of fine arts to become an artist.
- Sanatçı olmak için bir güzel sanatlar okulunda okumak zorunda değilsiniz.
- That artist's very popular.
- Bu sanatçı çok popüler.
- This fellow is an artist!
- Bu herif bir sanatçı!
- Who's your favorite artist?
- En sevdiğin sanatçı kimdir?
- Tom was born to be an artist.
- Tom bir sanatçı olmak için doğmuş.
- He's a brilliant artist.
- O harika bir sanatçı.
- Tom wants to be an artist.
- Tom bir sanatçı olmak istiyor.
- She became a great artist.
- O büyük bir sanatçı oldu.
- Tom told me he was an artist.
- Tom bana bir sanatçı olduğunu söyledi.
- The artist who illustrated this book is very good.
- Bu kitabı resimleyen sanatçı çok iyi.
- She is a gifted artist.
- O, bir doğuştan sanatçı.
- He cannot be an artist.
- O bir sanatçı olamaz.
- Tom was an artist.
- Tom bir sanatçıydı.
- Tom was born to be an artist.
- Tom sanatçı olmak için doğmuştu.
- Tom isn't much of an artist.
- Tom pek sanatçı sayılmaz.
- She's an accomplished artist.
- O da başarılı bir sanatçı.
- He's a very talented artist.
- O çok yetenekli bir sanatçı.
- Tom wanted to be an artist.
- Tom bir sanatçı olmak istiyordu.
- Tom is a gifted artist.
- Tom yetenekli bir sanatçıdır.
- Mary is a brilliant artist.
- Mary harika bir sanatçı.
- You are a very good artist.
- Çok iyi bir sanatçısınız.
- Every person is an artist.
- Herkes bir sanatçıdır.
- I'm not much of an artist.
- Pek sanatçı sayılmam.
- She is a gifted artist.
- Yetenekli bir sanatçı.
- This fellow is an artist!
- Bu arkadaş bir sanatçı!
- You don't have to go to an art school in order to be an artist.
- Sanatçı olmak için bir sanat okuluna gitmek zorunda değilsin.
- Such changes are nothing more than the artist's legerdemain.
- Bu tür değişiklikler sanatçının el çabukluğundan daha fazla bir şey değildir.
- Tom says you're a good artist.
- Tom iyi bir sanatçı olduğunu söylüyor.
- She is a gifted artist.
- O yetenekli bir sanatçı.
- I know the artist who painted this picture.
- Bu resmi yapan sanatçıyı biliyorum.
- You're an artist, aren't you?
- Sen bir sanatçısın, değil mi?
- He is by nature an artist.
- O yaratılıştan bir sanatçı.
- The artist was hung upside down from the trapeze.
- Sanatçı trapezden baş aşağı asıldı.
- John grew up to be a great artist.
- John büyüyünce büyük bir sanatçı oldu.
- Tom is a novelist and artist.
- Tom bir yazar ve sanatçı.
- He is an artist in a sense.
- Bir bakımdan sanatçıdır.
- Andy Warhol was a very famous American artist.
- Andy Warhol çok ünlü bir Amerikalı sanatçıydı.
- The poor young man finally became a great artist.
- Zavallı genç adam sonunda büyük bir sanatçı oldu.
- You're quite an artist.
- Çok iyi bir sanatçısın.
- Tom is also an artist.
- Tom aynı zamanda bir sanatçı.
- I knew that he was an artist, but I didn't know that he was good.
- Onun bir sanatçı olduğunu biliyordum ama iyi olduğunu bilmiyordum.
- You're quite an artist.
- Tam bir sanatçısın.
- He is the greatest living artist.
- O, yaşayan en büyük sanatçıdır.
- She fell in love with a young artist.
- Genç bir sanatçıya aşık oldu.
- She uses her talent as an artist to describe places.
- Bir sanatçı olarak yeteneğini mekanları tanımlamak için kullanıyor.
- He is by nature an artist.
- Doğuştan bir sanatçıdır.
- Tom is a true artist.
- Tom gerçek bir sanatçı.
Show More (247)
|