assertive - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
assertive iddialı adj.
  • For the first time, the European Union adopted an assertive stance, with which it seemed rather comfortable.
  • Avrupa Birliği ilk kez, oldukça rahat göründüğü iddialı bir tutum benimsedi.
  • Women get penalized for being assertive at work.
  • Kadınlar işyerinde iddialı olduklarından cezalandırılıyorlar.
  • You need to learn to be assertive.
  • İddialı olmayı öğrenmelisin.
Show More (33)
assertive kendine güvenen adj.
  • Fadil was the more aggressive and assertive of the two twins.
  • Fadıl, ikizlerin daha agresif ve kendine güveneniydi.
Show More (-2)