|
- Tom and Mary were sitting in the back seat of the car.
- Tom ve Mary arabanın arka koltuğunda oturuyorlardı.
- Sami pushed Layla down into the back seat.
- Sami, Leyla'yı arka koltuğa itti.
- He got caught kissing a girl in the back seat of the car.
- Arabanın arka koltuğunda bir kızı öperken yakalandı.
- Tom is lying down in the back seat of his car.
- Tom arabanın arka koltuğunda uzanıyor.
- Sami's wallet was sitting on the back seat.
- Sami'nin cüzdanı arka koltuktaydı.
- Tom left the groceries in the back seat of the car.
- Tom yiyecekleri arabanın arka koltuğunda bıraktı.
- Tom put his backpack on the back seat of the car.
- Tom sırt çantasını arabanın arka koltuğuna bıraktı.
- Tom usually prefers to ride in the back seat.
- Tom genellikle arka koltukta yolculuk etmeyi tercih eder.
- He got caught kissing a girl in the back seat of the car.
- Arabanın arka koltuğunda bir kızı öperken yakaladı.
- Both of the passengers in the back seat had neck injuries.
- Arka koltuktaki iki yolcu da boyunlarından yaralanmış.
- Tom usually prefers to ride in the back seat.
- Tom genellikle arka koltukta oturmayı tercih eder.
- There's a blanket in the back seat.
- Arka koltukta bir battaniye var.
- Get in the back seat.
- Arka koltuğa geç.
- Tom said he found a wallet in the back seat.
- Tom arka koltukta bir cüzdan bulduğunu söyledi.
- Tom slept in the back seat while Mary drove.
- Mary arabayı sürerken Tom arka koltukta uyudu.
- The back seat of the car will hold three passengers.
- Arabanın arka koltuğu üç yolcu alır.
- The back seat of the car will hold three passengers.
- Arabanın arka koltuğu üç yolcu alabilecek.
- Sami pushed Layla down into the back seat.
- Sami Layla'yı arka koltuğa itti.
- Sami's wallet was sitting on the back seat.
- Sami'nin cüzdanı arka koltukta duruyordu.
- My van doesn't have a back seat.
- Benim kamyonetin bir arka koltuğu yok.
- I felt cramped sitting in the back seat with all the luggage.
- Bavullarla birlikte arka koltukta otururken kendimi sıkışmış hissettim.
- Tom put his backpack on the back seat of the car.
- Tom sırt çantasını arabanın arka koltuğuna koydu.
- Tom was riding in the back seat.
- Tom arka koltukta oturuyordu.
- Tom threw his things into the back seat.
- Tom eşyalarını arka koltuğa attı.
- Tom left the groceries in the back seat of the car.
- Tom yiyecekleri arabanın arka koltuğuna bıraktı.
- Sami was in the back seat.
- Sami arka koltuktaydı.
- Tom is in the back seat.
- Tom arka koltukta.
- Get in the back seat.
- Arka koltuğa binin.
- My van doesn't have a back seat.
- Minibüsümün arka koltuğu yok.
- Tom is lying down in the back seat of his car.
- Tom arabasının arka koltuğunda yatıyor.
- Tom and Mary were seated next to each other in the back seat of John's car.
- Tom ve Mary, John'un arabasının arka koltuğunda yan yana oturuyorlardı.
- Tom was riding in the back seat.
- Tom arka koltukta gidiyordu.
Show More (29)
|