bars - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
bars barlar n.
  • In which of this Parliament's bars and restaurants is fairly traded coffee served?
  • Bu Parlamentonun hangi bar ve restoranında adil ticareti yapılan kahve servis ediliyor?
  • In which of this Parliament's bars and restaurants is fairly traded coffee served?
  • Bu Parlamento'nun hangi bar ve restoranında adil ticareti yapılan kahve servis ediliyor?
  • A female friend of mine loves to go to gay bars with me.
  • Bir kadın arkadaşım benimle gey barlara gitmeyi çok seviyor.
Show More (29)
bars parmaklıklar n.
  • The textile factory's windows are fitted with iron bars so when a fire broke out inside the factory, most of the workers died.
  • Tekstil fabrikasının pencereleri demir parmaklıklarla donatılmıştı, bu nedenle fabrikanın içinde yangın çıktığında işçilerin çoğu öldü.
  • Are all the bars shut?
  • Bütün parmaklıklar kapalı mı?
  • Tom looked through the bars.
  • Tom parmaklıkların arkasından baktı.
Show More (1)
bars çubuklar n.
  • Patents on trivial software, such as progress bars, are a cause for concern and are not desirable.
  • İlerleme çubukları gibi önemsiz yazılımlar üzerindeki patentler endişe kaynağıdır ve arzu edilen bir durum değildir.
  • Monkey bars are disappearing.
  • Maymun çubukları yok oluyor.
Show More (-1)