1 |
bat |
yarasa |
n. |
|
- There's a bat on the ceiling in my office!
- Büromun tavanında bir yarasa var!
- A bat hunts food and eats at night, but sleeps during the day.
- Bir yarasa geceleri avlanır ve yemek yer ama gündüzleri uyur.
- A bat flying in the sky looks like a butterfly.
- Gökyüzünde uçan bir yarasa kelebeğe benziyor.
- You must be blind as a bat if you couldn't see it.
- Bunu göremediğine göre, bir yarasa kadar kör olmalısın.
- There's a bat on the ceiling in my office!
- Ofisimin tavanında bir yarasa var!
- He's as blind as a bat.
- O, bir yarasa kadar kör.
- Is that a bat?
- O bir yarasa mı?
- The bat screeches.
- Yarasa çığlık atıyor.
- Tom carried the injured bat back to his house in a cardboard box.
- Tom yaralı yarasayı bir karton kutu içinde evine taşıdı.
- Tom is as blind as a bat.
- Tom bir yarasa kadar kör.
- Betty was bitten by a bat.
- Betty bir yarasa tarafından ısırıldı.
- I bet, tomorrow you'll find a bad bat in your bed.
- Bahse girerim, yarın yatağında kötü bir yarasa bulacaksın.
- A bat is no more a bird than a rat is.
- Bir yarasa, bir sıçandan daha fazla kuş değildir.
- Tom was bitten by a bat.
- Tom bir yarasa tarafından ısırıldı.
- Tom died of rabies after having been bitten by a bat.
- Tom bir yarasa tarafından ısırıldıktan sonra kuduzdan öldü.
- He's as blind as a bat.
- Bir yarasa kadar kör.
- Without his glasses, he is as blind as a bat.
- Gözlükleri olmadan bir yarasa kadar kördür.
- The bat flees the light.
- Yarasa ışıktan kaçar.
- A bat flying in the sky looks like a butterfly.
- Bir yarasa gökyüzünde bir kelebek gibi uçuyor.
- Without his glasses, he is as blind as a bat.
- O, gözlükleri olmadan bir yarasa kadar kördür.
Show More (17)
|
2 |
bat |
sopa |
n. |
|
- Tom swung the bat, but missed the ball.
- Tom sopayı salladı ama topu ıskaladı.
- Pick your favorite bat.
- En sevdiğin sopayı seç.
- Not only the balls; the bat was also stolen yesterday.
- Sadece toplar değil, sopa da dün çalındı.
- Tom swung the bat and hit a home run.
- Tom sopayı salladı ve sayı yaptı.
- The boy has a bat under his arm.
- Çocuğun kolunun altında bir sopa var.
- Tom swung the bat, but missed the ball.
- Tom sopayı salladı ama topu kaçırdı.
- The bat was stolen yesterday, along with the balls.
- Sopa dün toplarla birlikte çalındı.
- Tom laid the bat on the ground.
- Tom sopayı yere bıraktı.
- Sami beat Layla with a wooden bat.
- Sami tahta bir sopa ile Leyla'yı dövdü.
- Tom hit Mary with an aluminum bat.
- Tom alüminyum bir sopayla Mary'ye vurdu.
- The player swung the bat at a ball.
- Oyuncu sopayı topa doğru salladı.
- It's my turn to bat.
- Sopa sırası bende.
- Tom hit the ball so hard he split the bat.
- Tom topa o kadar sert vurdu ki sopası kırıldı.
- Not only the balls; the bat was also stolen yesterday.
- Dün sadece toplar değil aynı zamanda sopa da çalındı.
Show More (11)
|
3 |
bat |
kırpmak |
v. |
|
- She didn't bat an eye.
- O da gözünü kırpmadı.
- Tom didn't bat an eye.
- Tom gözünü bile kırpmadı.
- She didn't bat an eyelid.
- Gözünü bile kırpmadı.
Show More (0)
|
4 |
bat |
beyzbol sopası |
n. |
|
- The bat was stolen yesterday, along with the balls.
- Dün beyzbol sopası, toplarla birlikte çalındı.
- May I use this bat?
- Bu beyzbol sopasını kullanabilir miyim?
- The boy has a bat under his arm.
- Çocuğun kolunun altında bir beyzbol sopası var.
Show More (0)
|
5 |
bat |
raket |
n. |
|
- Pick your favorite bat.
- Favori raketini seç.
Show More (-2)
|
6 |
bat |
vuruş yapmak |
v. |
|
- Tom bats cleanup on our team.
- Tom bizim takımda kurtarma vuruşu yapar.
Show More (-2)
|
7 |
bat |
vuruş |
n. |
|
- It's my turn to bat.
- Vuruş sırası bende.
Show More (-2)
|