| 1 |
batter |
vurucu |
n. |
|
- The batter missed the ball.
- Vurucu topu kaçırdı.
- At this time, he's our best batter.
- Şu anda en iyi vurucumuz o.
- Tom is a pretty good batter.
- Tom oldukça iyi bir vurucu.
- If our last batter had not hit a home run, team would have lost the game.
- Eğer son vurucumuz sayı yapmasaydı, takımımız maçı kaybedecekti.
- To be a good batter, you've got to hang loose and follow your instincts.
- İyi bir vurucu olmak için gevşemeli ve içgüdülerinizi takip etmelisiniz.
- Currently, he's our best batter.
- Şu anda en iyi vurucumuz o.
- The batter was out.
- Vurucu dışarıdaydı.
- You're a very good batter.
- Sen çok iyi bir vurucusun.
- He is a very good batter.
- Çok iyi bir vurucudur.
- He is a very good batter.
- O, çok iyi bir top vurucusu.
- He is not only a good batter but also a wonderful defense.
- Sadece iyi bir vurucu değil, aynı zamanda harika bir savunmacıdır.
- The umpire called the batter out.
- Hakem vurucuyu oyundan attı.
- Tom is the on-deck batter.
- Tom sırada hazır bekleyen vurucu.
- Tom is a very good batter.
- Tom çok iyi bir vurucu.
- The umpire called the batter out.
- Hakem vurucuya oyun dışı dedi.
Show More (12)
|
| 2 |
batter |
darp etmek |
v. |
|
- Sami assaulted and battered a student.
- Sami bir öğrenciye saldırdı ve darp etti.
- Fadil was very clearly battered.
- Fadıl çok açık bir şekilde darp edilmişti.
Show More (-1)
|
| 3 |
batter |
yumruklamak |
v. |
|
- Someone is battering at the door.
- Biri kapıyı yumrukluyor.
- Someone is battering at the door.
- Birisi kapıyı yumrukluyor.
Show More (-1)
|
| 4 |
batter |
sert darbelerle vurmak |
v. |
|
- The firemen battered the door to rescue the child.
- İtfaiye ekipleri çocuğu kurtarmak için kapıya sert darbelerle vurdular.
Show More (-2)
|
| 5 |
batter |
bulamaç |
n. |
|
- Prepare the batter beforehand to gain some time.
- Biraz zaman kazanmak için bulamacı önceden hazırlayın.
Show More (-2)
|
| 6 |
batter |
topa vuran oyuncu |
n. |
|
- The batter was out.
- Topa vuran oyuncu dışarıdaydı.
Show More (-2)
|
