|
- Tom thought Mary would be at home.
- Tom Mary'nin evde olacağını düşündü.
- Tom won't likely be at home.
- Tom muhtemelen evde olmayacak.
- You should be at home with your family.
- Ailenle birlikte evde olmalısın.
- She is happiest when she is at home.
- O, evde olduğu zaman, en mutludur.
- I know that Tom is at home.
- Tom'un evde olduğunu biliyorum.
- He is supposed to be at home today.
- Onun bugün evde olması bekleniyor.
- I should be at home now.
- Ben şimdi evde olmalıyım.
- Tom should be at home.
- Tom evde olmalı.
- You had better make sure that he is at home, before you call on him.
- Ona uğramadan önce onun evde olup olmadığından emin olsan iyi olur.
- I should be at home now.
- Şu an evde olmalıyım.
- I will be at home when she comes next.
- Bir dahaki gelişinde evde olacağım.
- Tom knew Mary would be at home, cooking.
- Tom Mary'nin evde olacağını, yemek pişireceğini biliyordu.
- Will you be at home this afternoon?
- Bu öğleden sonra evde olacak mısın?
- Father will be at home tomorrow.
- Babam yarın evde olacak.
- Tom will be at home until noon.
- Tom öğlene kadar evde olacak.
- Will you be at home next weekend?
- Önümüzdeki hafta sonu evde olacak mısın?
- Tom probably thinks Mary is at home.
- Tom muhtemelen Mary'nin evde olduğunu düşünüyor.
- Tom told me he was at home.
- Tom bana evde olduğunu söyledi.
- They said they were at home.
- Evde olduklarını söylediler.
- Ask him whether she is at home or not.
- Evde olup olmadığını ona sorun.
- Tom thinks Mary is at home.
- Tom Mary'nin evde olduğunu düşünüyor.
- I'll be at home.
- Ben evde olacağım.
- I thought you were going to be at home last night.
- Dün gece evde olacağınızı düşündüm.
- I didn't think Tom would be at home, but I knocked on his door anyway.
- Tom'un evde olacağını düşünmedim, ama yine de onun kapısını çaldım.
- You had better make sure that he is at home before you call on him.
- Ona uğramadan önce onun evde olduğundan emin olsan iyi olur.
- I am at home at five o'clock.
- Saat beşte evde oluyorum.
- Jane may not be at home now.
- Jane, şimdi evde olmayabilir.
- Tom wants to be at home.
- Tom evde olmak istiyor.
- Tom doesn't think Mary is at home.
- Tom, Mary'nin evde olduğunu düşünmüyor.
- Tom said that he and Mary would be at home tonight.
- Tom, Mary ile bu gece evde olacaklarını söyledi.
- Tom said that he and Mary would be at home tonight.
- Tom bu gece onun ve Mary'nin evde olacağını söyledi.
- Tom should be at home with his family.
- Tom ailesiyle birlikte evde olmalı.
- I'm glad Tom is at home.
- Tom'un evde olmasına sevindim.
- Tom thinks Mary is at home.
- Tom, Mary'nin evde olduğunu düşünüyor.
- It is clear that he is at home.
- Onun evde olduğu açıktır.
- Tom won't be at home tomorrow.
- Tom yarın evde olmayacak.
- He is supposed to be at home today.
- Bugün evde olması gerekiyordu.
- Will you be at home tonight?
- Bu akşam evde olacak mısın?
- Ask Tom whether Mary is at home or not.
- Tom'a Mary'nin evde olup olmadığını sor.
- I said Paul was out, but that Mary was at home.
- Paul'ün dışarıda olduğunu ama Mary'nin evde olduğunu söyledim.
- I must make sure whether he is at home or not.
- Onun evde olup olmadığından emin olmalıyım.
- Tom is going to be at home this afternoon.
- Tom bu öğleden sonra evde olacak.
- I'll be at home tonight.
- Bu gece evde olacağım.
- I'd prefer to be at home.
- Ben evde olmayı tercih ederim.
- You had better make sure that he is at home before you call on him.
- Onu aramadan önce evde olduğundan emin olsan iyi olur.
- Tom said that Mary was at home.
- Tom Mary'nin evde olduğunu söyledi.
- Tom may not be at home now.
- Tom şimdi evde olmayabilir.
- I will be at home tomorrow.
- Yarın evde olacağım.
- I thought you were going to be at home last night.
- Dün gece evde olacağını sanıyordum.
- Tom is probably going to be at home on Monday.
- Tom muhtemelen pazartesi günü evde olacak.
- We'll be at home all day today.
- Bugün bütün gün evde olacağız.
- Tom doesn't think that Mary is at home.
- Tom Mary'nin evde olduğunu düşünmüyor.
- Tom is supposed to be at home today.
- Tom'un bugün evde olması gerekiyor.
- Tom will be at home tomorrow.
- Tom yarın evde olacak.
- Tom will be at home until noon.
- Tom öğleye kadar evde olacak.
- I'll be at home in the morning.
- Sabah evde olacağım.
- Will you be at home next weekend?
- Gelecek hafta sonu evde olacak mısın?
- Tom thought that Mary was at home.
- Tom Mary'nin evde olduğunu düşündü.
- I won't be at home tonight.
- Bu gece evde olmayacağım.
- I won't be at home at all today.
- Bugün hiç evde olmayacağım.
- Ask him whether Mary is at home or not.
- Ona Mary'nin evde olup olmadığını sor.
- Tom said he was at home on the night of the murder.
- Tom cinayet gecesi evde olduğunu söyledi.
- Ken will be at home until noon.
- Ken, öğlene kadar evde olacak.
- It is clear that he is at home.
- Evde olduğu çok belli.
- You should be at home with Tom.
- Tom'la evde olmalısın.
- I'd prefer to be at home.
- Evde olmayı tercih ederim.
- When Michael is at home, his work is to clean the windows.
- Michael evde olduğu zaman onun işi pencereleri temizlemek.
- I'd much rather be at home.
- Ben daha çok evde olmayı tercih ederim.
- Tom doesn't think that Mary is at home.
- Tom, Mary'nin evde olduğunu düşünmüyor.
- Will you be at home this afternoon?
- Öğleden sonra evde olacak mısın?
- You should be at home with your wife.
- Karınla birlikte evde olmalısın.
- When I am at home, I like to look at the mountains through the window.
- Evde olduğum zaman pencereden dağlara bakmayı severim.
- I do not think that she is at home.
- Onun evde olduğunu sanmıyorum.
- Tom said Mary was at home.
- Tom Mary'nin evde olduğunu söyledi.
- He must have been at home at that time.
- O sırada evde olmalıydı.
- Tom is going to be at home until noon.
- Tom öğleye kadar evde olacak.
- Tom likes being at home.
- Tom evde olmayı seviyor.
- Tom knew Mary would probably be at home.
- Tom, Mary'nin muhtemelen evde olacağını biliyordu.
- I should be at home.
- Evde olmalıyım.
- I'll be at home the next time she comes.
- Onun bir sonraki gelişinde evde olacağım.
- Tom thought Mary would be at home.
- Tom, Mary'nin evde olacağını düşünmüştü.
- Do you know whether or not Grace is at home?
- Grace'in evde olup olmadığını biliyor musunuz?
- Tom didn't think Mary was at home.
- Tom Mary'nin evde olduğunu düşünmedi.
- Let's see if Tom is at home.
- Tom'un evde olup olmadığını görelim.
- Tom may not be at home tomorrow morning.
- Tom yarın sabah evde olmayabilir.
- Ken will be at home until noon.
- Ken, öğlene kadar evde olur.
- Pamela must have been at home when I tried to get in touch with her, but she didn't answer the telephone.
- Onunla iletişim kurmaya çalıştığımda Pamela evde olmalıydı fakat telefona cevap vermedi.
- Tom said he thought Mary was at home.
- Tom Mary'nin evde olduğunu düşündüğünü söyledi.
- Tom wanted to be at home.
- Tom evde olmak istedi.
- I didn't think Tom would be at home, but I knocked on his door anyway.
- Tom'un evde olacağını sanmıyordum ama yine de kapısını çaldım.
- I'm glad Tom is at home.
- Tom'un evde olduğuna memnunum.
- I like to be at home.
- Evde olmayı seviyorum.
- Tom didn't think Mary was at home.
- Tom, Mary'nin evde olduğunu sanmıyordu.
- Tom said that Mary was at home.
- Tom, Mary'nin evde olduğunu söyledi.
- Tom knew Mary would probably be at home.
- Tom Mary'nin muhtemelen evde olacağını biliyordu.
- I'd much rather be at home.
- Evde olmayı tercih ederdim.
- Pamela must have been at home when I tried to get in touch with her, but she didn't answer the telephone.
- Ona ulaşmaya çalıştığımda Pamela evde olmalıydı ama telefona cevap vermedi.
- I'd rather be at home.
- Evde olmayı tercih ederim.
- Do you know whether or not Tom is at home?
- Tom'un evde olup olmadığını biliyor musun?
- I should be at home right now.
- Şu anda evde olmalıydım.
- We'll be at home today.
- Bugün evde olacağız.
- Ask him whether she is at home or not.
- Evde olup olmadığını sor.
- Tom is going to be at home on Monday.
- Tom pazartesi günü evde olacak.
- Do you know if Grace is at home?
- Grace'in evde olup olmadığını biliyor musunuz?
- I do not think that she is at home.
- Evde olduğunu sanmıyorum.
- Tom told me that he thought Mary would be at home.
- Tom bana Mary'nin evde olacağını düşündüğünü söyledi.
- I should be at home right now.
- Şu anda evde olmalıyım.
- Tom is going to be at home until noon.
- Tom öğlene kadar evde olacak.
- People feel most at ease when they are at home.
- İnsanlar en çok evde oldukları zaman rahat eder.
- Tom thought Mary was at home.
- Tom Mary'nin evde olduğunu düşünüyordu.
- My brother won't be at home tomorrow.
- Kardeşim yarın evde olmayacak.
- Do you know whether or not Grace is at home?
- Grace'in evde olup olmadığını biliyor musun?
- Tom said Mary is at home.
- Tom, Mary'nin evde olduğunu söyledi.
- Tom will be at home this afternoon.
- Tom bu öğleden sonra evde olacak.
- He must have been at home at that time.
- O sırada evde olmalı.
- Tom is supposed to be at home today.
- Tom'un bugün evde olması gerekiyordu.
- Tom won't likely be at home.
- Tom muhtemelen evde olmayacaktır.
- I said Paul was out, but that Mary was at home.
- Paul'ün dışarıda olduğunu ancak Mary'nin evde olduğunu söyledim.
- Tomorrow I'll be at home all day.
- Yarın bütün gün evde olacağım.
- Tom should be at home.
- Tom'un evde olması gerekir.
- Tom thought that Mary was at home.
- Tom, Mary'nin evde olduğunu sanıyordu.
- Tom said that he was at home on Monday.
- Tom pazartesi günü evde olduğunu söyledi.
- I'll be at home the next time she comes.
- Bir dahaki gelişinde evde olacağım.
- I won't be at home tomorrow.
- Yarın evde olmayacağım.
- Tom said Mary was at home.
- Tom, Mary'nin evde olduğunu söyledi.
- Tom said he thought Mary was at home.
- Tom, Mary'nin evde olduğunu sandığını söyledi.
- Tom probably thought I was at home.
- Tom muhtemelen evde olduğumu düşündü.
- You had better make sure that he is at home, before you call on him.
- Ona uğramadan önce evde olduğundan emin olsanız iyi olur.
- Tom probably thinks Mary is at home.
- Tom muhtemelen Mary'nin evde olduğunu sanıyordur.
- I must make sure whether he is at home or not.
- Evde olup olmadığından emin olmalıyım.
- Tom thought Mary was at home.
- Tom, Mary'nin evde olduğunu sanıyordu.
- I'll be at home tomorrow.
- Yarın evde olacağım.
- She may not be at home now.
- O, şimdi evde olmayabilir.
- Tom may not be at home now.
- Tom şu an evde olmayabilir.
- I'll be at home all day tomorrow.
- Yarın bütün gün evde olacağım.
- Tom said he was at home.
- Tom evde olduğunu söyledi.
- She may not be at home now.
- Şu anda evde olmayabilir.
- You should be at home with Tom.
- Tom'la birlikte evde olmalısın.
- I didn't think Tom would still be at home.
- Tom'un hâlâ evde olacağını düşünmemiştim.
- My brother won't be at home tomorrow.
- Erkek kardeşim yarın evde olmayacak.
- Ask Tom whether Mary is at home or not.
- Mary'nin evde olup olmadığını Tom'a sor.
- Jane may not be at home now.
- Jane şu an evde olmayabilir.
- Tom must have been at home at that time.
- Tom o sırada evde olmalıydı.
- I should be at home.
- Ben evde olmalıyım.
- Tom said Mary is at home.
- Tom Mary'nin evde olduğunu söyledi.
- He will be at home tomorrow.
- O, yarın evde olacak.
- Will you be at home tonight?
- Bu gece evde olacak mısın?
- David can't be at home.
- David evde olamaz.
- Tom said that Mary was at home on Monday.
- Tom, Mary'nin Pazartesi günü evde olduğunu söyledi.
- Tom said he was at home yesterday.
- Tom dün evde olduğunu söyledi.
Show More (147)
|
