|
- Your replacement has already been chosen.
- Senin yerine alınacak kimse zaten seçildi.
- Tom knew that he wasn't likely to be chosen.
- Tom seçilecek gibi olmadığını biliyordu.
- Tom was chosen to do that.
- Tom bunu yapmak için seçilmişti.
- Tom knew that he wasn't going to be chosen.
- Tom seçilmeyeceğini biliyordu.
- Tom had hoped that he wouldn't be chosen to do that.
- Tom bunu yapmak için seçilmeyeceğini ummuştu.
- It's very likely Tom will be chosen.
- Tom'un seçilmesi çok muhtemeldir.
- I feel so lucky that I was chosen.
- Seçildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum.
- You have been chosen.
- Sen seçildin.
- I didn't ask to be chosen.
- Seçilmeyi istemedim.
- She was chosen from ten thousand applicants.
- O, on bin adaydan seçildi.
- The president of the republic is chosen by the people.
- Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilir.
- I was chosen to sing the national anthem.
- Ulusal marşı söylemek için seçildim.
- Tom is likely to be chosen for the position.
- Tom muhtemelen pozisyon için seçilecek.
- I was chosen to do that.
- Bunu yapmak için seçildim.
- You or I will be chosen.
- Siz ya da ben seçileceğim.
- The people for the experiment were chosen at random.
- Deney için insanlar rastgele seçildi.
- Your replacement has already been chosen.
- Yerine geçecek kişi çoktan seçildi.
- Tom knew that he wasn't likely to be chosen.
- Tom muhtemelen seçilmeyeceğini biliyordu.
- Either one of us will be chosen.
- İkimizden biri seçilecek.
- He's likely to be chosen.
- Muhtemelen seçilecek.
- Mary was chosen amongst 500 applicants.
- Mary 500 aday arasından seçildi.
- I feel lucky to have been chosen.
- Seçildiğim için kendimi şanslı hissediyorum.
- Tom is likely to be chosen.
- Tom muhtemelen seçilecek.
- Your successor has already been chosen.
- Halefiniz çoktan seçildi.
- You have a good chance of being chosen.
- Seçilme şansın yüksek.
- I was chosen to satisfy you.
- Seni tatmin etmek için seçildim.
- I don't want to be chosen.
- Seçilmek istemiyorum.
- Who do you think will be chosen?
- Sence kim seçilecek?
- It's very likely that he'll be chosen.
- O, büyük olasılıkla seçilecek.
- Who do you think will be chosen?
- Kimin seçileceğini düşünüyorsun?
- Tom is likely to be chosen.
- Tom'un seçilmesi muhtemel.
- Tom will probably be chosen for the position.
- Tom muhtemelen bu pozisyon için seçilecek.
- He was chosen captain.
- Kaptan seçildi.
- For many are called, but few are chosen.
- Çok kişi çağırılır ama az kişi seçilir.
- There's a good chance that he'll be chosen.
- Seçilme şansı yüksek.
- Tom was chosen to do that.
- Tom bunu yapmak için seçildi.
- It's very likely that Tom will be chosen.
- Tom'un seçilmesi çok muhtemel.
- I was chosen to sing the national anthem.
- Milli marşı söylemek için ben seçildim.
- Tom is likely to be chosen for the position.
- Tom'un bu pozisyon için seçilmesi muhtemel.
- Your successor has already been chosen.
- Sizin halefiniz zaten seçildi.
- They were chosen at random.
- Rastgele seçilmişlerdi.
- It's very likely Tom will be chosen.
- Büyük ihtimalle Tom seçilecek.
- Tom was chosen by lottery.
- Tom kura ile seçilmişti.
- He was chosen to be a member of the team.
- Takımın bir üyesi olarak seçildi.
- I was chosen for that.
- Bunun için seçildim.
- Tom is likely to be chosen for the position.
- Makama muhtemelen Tom seçilecek.
- I was chosen for that.
- Bunun için seçilmiştim.
- Tom is likely to be chosen for the position.
- Tom'un bu pozisyona seçilmesi muhtemel.
- I've been chosen.
- Ben seçildim.
- She has been chosen to lead the team.
- Takıma liderlik etmesi için o seçildi.
- Tom will probably be chosen.
- Tom muhtemelen seçilecek.
- He was chosen to be a member of the team.
- O, takımın bir üyesi olarak seçildi.
- The president of the republic is chosen by the people.
- Cumhuriyetin başkanı halk tarafından seçilmektedir.
- Tom was chosen captain.
- Tom kaptan seçildi.
- I was chosen to do that.
- Bunu yapmak için seçilmiştim.
- Many are called, but few are chosen.
- Birçok kişi çağrılır ama çok azı seçilir.
- He was chosen captain.
- O, kaptan seçildi.
- He's likely to be chosen.
- Onun seçilmesi olasıdır.
- He has a good chance of being chosen.
- Seçilme şansı yüksek.
- She has been chosen to lead the team.
- O, takıma liderlik etmek için seçildi.
- Tom hopes that he won't be chosen to do that.
- Tom bunu yapmak için seçilmeyeceğini umuyor.
- Their furniture was chosen for utility rather than style.
- Mobilyaları stilden ziyade kullanışlılık için seçilmiş.
- I feel lucky to have been chosen.
- Seçildiğim için şanslı hissediyorum.
- It's very likely that Tom will be chosen.
- Tom'un seçilmesi çok muhtemeldir.
- I have no idea why I was chosen.
- Neden seçildiğim hakkında hiçbir fikrim yok.
- Neil Armstrong was a test pilot when he was chosen to be an astronaut.
- Neil Armstrong astronot olarak seçildiğinde bir test pilotuydu.
- It's very likely that he'll be chosen.
- Büyük olasılıkla seçilecek.
- They were chosen at random.
- Onlar rastgele seçildi.
- Neil Armstrong was a test pilot when he was chosen to be an astronaut.
- Neil Armstrong astronot olmak için seçildiğinde deneme pilotuydu.
Show More (66)
|
