Tureng - be said - İngilizce Türkçe Cümleler

Geçmiş

	İngilizce	Türkçe
1	be said	söylenmek	v.
	There's nothing more to be said. Söylenecek daha fazla bir şey yok. This teacher is said to be popular with children. Söylenenlere göre bu öğretmenin çocuklarla arası iyiymiş. It is said that vultures can smell death. Akbabaların ölünün kokusunu alabildikleri söylenir. Could you hear what was being said? Söylenenleri duyabildin mi? It is said that Tokyo is a very safe city. Tokyo'nun çok güvenli bir kent olduğu söyleniyor. It is said that Homer was blind. Homer'ın kör olduğu söyleniyor. I said what had to be said. Ben söylenmesi gerekeni söyledim. He is said to have been a good teacher. İyi bir öğretmen olduğu söyleniyor. It is said that prices are going to rise again. Fiyatların tekrar yükseleceği söyleniyor. She is said to have been an actress about twenty years ago. Onun yaklaşık yirmi yıldır bir oyuncu olduğu söyleniyor. German guys are said to be shy. Alman erkeklerinin utangaç olduğu söylenir. It is said that he is sick. Onun hasta olduğu söyleniyor. It is said that there is no life on Mars. Mars'ta yaşam olmadığı söyleniyor. It is said that the Vikings preceded Columbus in discovering America. Vikingler'in Amerika'yı Kolomb'dan önce keşfettiği söylenir. It is said that Mr Jones is a good teacher. Bay Jones'un iyi bir öğretmen olduğu söyleniyor. Sami could hear what was being said in the next room. Sami yan odada söylenenleri duyabiliyordu. Homer was blind, it is said. Homer'ın kör olduğu söyleniyor. A dog is a faithful animal, so it is said to be a friend of man. Bir köpek sadık bir hayvandır, bu yüzden insan dostu olduğu söylenir. It is said that she studied translation in Germany. Almanya'da çeviri eğitimi aldığı söyleniyor. Can you briefly sum up what was said at the meeting? Toplantıda ne söylendiğini kısaca özetleyebilir misin? Mary is said to have been ill last week, but she looks well now. Mary'nin geçen hafta hasta olduğu söyleniyor, ama şimdi iyi görünüyor. I have no idea what was said. Ne söylendiği hakkında hiçbir fikrim yok. He is said to have been very poor when he was young. Gençliğinde çok fakir olduğu söyleniyor. It was said that he had homosexual relations with two of his servants. İki hizmetçisiyle homoseksüel ilişkisi olduğu söyleniyordu. The reporter took down everything that was said. Muhabir söylenen her şeyi not aldı. It is said that Kazu is the best soccer player in Japan. Kazu'nun Japonya'daki en iyi futbolcu olduğu söyleniyor. What can be said about it? Bu konuda ne söylenebilir ki? Tom said everything that needed to be said. Tom söylenmesi gereken her şeyi söyledi. Tom paid close attention to what was being said. Tom söylenenleri dikkatle dinledi. The abandoned railway station is said to be haunted. Terk edilmiş tren istasyonunun perili olduğu söyleniyor. Don't let it be said I am not punctual. Dakik olmadığımın söylenmesine izin vermeyin. This is where the historic battle is said to have taken place. Tarihi savaşın gerçekleştiği söylenen yer burası. It is said that the silversmiths of that town ate silver due to extreme poverty. O kasabadaki gümüşçülerin aşırı yoksulluktan dolayı gümüş yedikleri söyleniyor. The forest is said to be haunted. Ormanın perili olduğu söylenir. It is said that she is ill in bed. Hasta yatağında olduğu söyleniyor. He is said to have taken part in the battle. Onun savaşa katıldığı söyleniyor. My mother is said to have been beautiful when she was a girl. Annemin küçük bir kızken çok güzel olduğu söylenir. It is said that her father was killed in a traffic accident. Babasının bir trafik kazasında öldüğü söyleniyor. The aim of science is, as has often been said, to foresee, not to understand. Sık sık söylendiği gibi bilimin amacı öngörmektir, anlamak değil. Seven is said to be a lucky number. Yedinin şanslı bir rakam olduğu söylenir. What more need be said? Daha ne söylenmesi gerekir? Joaquim is said to be religious, but he hardly knows the Lord's prayer. Joaquim'in dindar olduğu söyleniyor, ama Tanrı'nın duasını neredeyse bilmiyor. It is said that cats can change shape. Kedilerin şekil değiştirebildiği söylenir. I have no idea what was said. Ne söylendiği konusunda hiçbir fikrim yok. The English are said to be conservative. İngilizlerin tutucu olduğu söyleniyor. It is said that the Vikings preceded Columbus in discovering America. Vikingler'in Amerika'yı keşfetmede Kolomb'dan önce geldiği söylenir. This teacher is said to be popular with children. Bu öğretmenin çocuklar arasında popüler olduğu söyleniyor. I'm sure you misunderstood what was said. Eminim söylenenleri yanlış anladınız. She is said to have been beautiful. Güzel olduğu söyleniyor. It is said that there will be an election soon. Yakında bir seçim olacağı söyleniyor. It is said that nobody has solved the problem yet. Henüz kimsenin sorunu çözemediği söyleniyor. He is said to be very rich. Çok zengin olduğu söyleniyor. There's nothing left to be said. Söylenecek bir şey kalmadı. Did you hear what was being said? Ne söylendiğini duydun mu? It is said that he is a millionaire. Milyoner olduğu söyleniyor. It needed to be said. Söylenmesi gerekiyordu. It is said that Caligula made love to his own sister. Caligula'nın kendi kız kardeşiyle seviştiği söylenir. It is said that the fox is more cunning than any other animal. Tilkinin diğer hayvanlardan daha kurnaz olduğu söylenir. The house is said to be haunted. Evin perili olduğu söyleniyor. He is said to be dead. Onun öldüğü söyleniyor. He is said to be a genius. Dahi olduğu söyleniyor. He is said to be rich. Zengin olduğu söylenir. He is said to live in New-York. Onun New York'ta yaşadığı söyleniyor. It is said that he studied law when he was young. Gençken hukuk okuduğu söyleniyor. It is said that she is the best tennis player in France. Onun Fransa'da en iyi tenis oyuncusu olduğu söylenmektedir. He is said to be able to speak without using notes. Nota kullanmadan konuşabildiği söyleniyor. The abandoned railway station is said to be haunted. Terk edilmiş tren istasyonun perili olduğu söyleniyor. It is said that Homer was blind. Homeros'un kör olduğu söylenir. He is said to have been strong. Güçlü olduğu söylenir. Seven is said to be a lucky number. Yedinin şanslı bir sayı olduğu söylenir. Mary is said to have been a great singer when she was young. Mary'nin gençken büyük bir şarkıcı olduğu söyleniyor. It is said that golf is very popular in Japan. Japonya'da golfün çok popüler olduğu söylenir. He is said to know a lot about Spain. İspanya hakkında çok şey bildiği söyleniyor. Pangolins are said to be the world's most trafficked mammal. Pangolinlerin dünyanın en çok ticareti yapılan memelisi olduğu söyleniyor. Homer was blind, it is said. Homeros'un kör olduğu söyleniyor. Little remains to be said. Söylenecek çok az şey var. He is said to have died. Öldüğü söyleniyor. It may safely be said that he is the greatest pianist in the twentieth century. Yirminci yüzyılın en büyük piyanisti olduğu rahatlıkla söylenebilir. It is said that she studied translation in Germany. Onun Almanya'da çeviri okuduğu söyleniyor. Did you hear anything that was said? Söylenenleri duydun mu? The forest is said to be haunted. Ormanın perili olduğu söyleniyor. It can also be said this way. Bu şekilde de söylenebilir. In this world nothing can be said to be certain, except death and taxes. Bu dünyada ölüm ve vergiler dışında hiçbir şeyin kesin olduğu söylenemez. He is said to still be in Paris. Hala Paris'te olduğu söyleniyor. Something had to be said. Bir şey söylenmesi gerekiyordu. It is said that he is a millionaire. Onun bir milyoner olduğu söyleniyor. It is said that Japanese people don't celebrate Christmas the way Americans do. Japonların Noel'i Amerikalılar gibi kutlamadığı söylenir. No more can be said. Daha fazlası söylenemez. It is said that the girl sold her body. Kızın vücudunu sattığı söylenir. It is said that the girl sold her body. Kızın bedenini sattığı söyleniyor. This house is said to be haunted. Bu evin perili olduğu söyleniyor. A module is said to be semisimple if it is the sum of simple submodules. Bir modül basit alt modüllerin toplamı ise yarı basit olduğu söylenir. There's nothing more to be said. Söylenecek başka bir şey yok. Could you hear what was being said? Ne söylendiğini duyabildin mi? It is said that his father died in a foreign country. Babasının yabancı bir ülkede öldüğü söyleniyor. Tom didn't quite understand what was being said. Tom ne söylendiğini tam olarak anlamadı. Germans are said to be hardworking. Almanların çalışkan olduğu söylenir. She is said to have been rich. Zengin olduğu söyleniyor. It is said that the dog is man's best friend. Köpeğin insanın en iyi arkadaşı olduğu söylenir. He is said to have been very poor when he was young. Onun gençken çok yoksul olduğu söyleniyor. It is said that Japanese people are kind to people they know, but rather cold to those they don't. Japonların tanıdıkları kişilere karşı nazik oldukları fakat tanımadıklarına karşı oldukça soğuk oldukları söylenmektedir. He is said to be dead. Öldüğü söyleniyor. I had trouble hearing what was being said. Ne söylendiğini duymakta zorlandım. Not a word was said. Tek kelime söylenmedi. It is said that he is sick. Hasta olduğu söyleniyor. It is said that there will be an election soon. Yakında bir seçim olacağını söyleniyor. While it goes without saying, it would go even better if it was said. Söylemeye gerek yok ama söylenirse daha da iyi olur. It is said that she is ill in bed. Onun hasta yatağında olduğu söyleniyor. It is said that his father died in a foreign country. Babasının yabancı bir ülkede öldüğünü söyleniyor. It is said that he was very rich. Onun çok zengin olduğu söylenir. It is said the house is haunted. Evin perili olduğu söyleniyor. It is said that every week, a language goes extinct somewhere in the world. Her hafta dünyanın bir yerinde bir dilin yok olduğu söylenir. It is said that global warming is directly related to carbon dioxide emissions. Küresel ısınmanın karbondioksit emisyonu ile doğrudan ilgili olduğu söyleniyor. She is said to have been an actress about twenty years ago. Yaklaşık yirmi yıl önce oyuncu olduğu söyleniyor. Germans are said to be hardworking. Almanların çalışkan olduğu söyleniyor. It is said that Caligula made love to his own sister. Caligula'nın kendi kız kardeşiyle seviştiği söyleniyor. Tom is said to have murdered his commanding officer. Tom'un komutanını öldürdüğü söylenmektedir. It was said that that lady was an actress. O hanımefendinin bir aktris olduğu söyleniyordu. What was said? Ne söylendi? He is said to be a genius. Onun bir deha olduğu söyleniyor. No more can be said. Başka bir şey söylenemez. He is said to have something to do with the political scandal. Onun siyasi skandalla alakalı olduğu söyleniyor. It is said that time heals all the wounds. Zamanın tüm yaraları iyileştirdiği söylenmektedir. It is said that global warming is directly related to carbon dioxide emissions. Küresel ısınmanın doğrudan karbondioksit emisyonlarıyla ilgili olduğu söyleniyor. What more can be said? Daha fazla ne söylenebilir? It is said that Friday the 13th is an unlucky day. 13. Cuma'nın uğursuz bir gün olduğu söylenir. It is said that he is in Britain. İngiltere'de olduğu söyleniyor. What more can be said? Daha ne söylenebilir ki? It is said that time heals all the wounds. Zamanın tüm yaraları iyileştirdiği söylenir. It is said that the book is a bestseller in Britain. Kitabın İngiltere'de bir bestseller olduğu söylenir. A dog is a faithful animal, so it is said to be a friend of man. Köpek sadık bir hayvandır, bu yüzden insanın dostu oldukları söylenir. A lot of warm words were said. Bir sürü güzel söz söylendi. It is said that the taste of love is bitter. Aşkın tadının acı olduğu söylenir. It is said that he has a lot of old coins. Onun bir sürü eski madeni paraları olduğu söyleniyor. He remembered what was said. Ne söylendiğini hatırladı. He is said to have died. Onun öldüğü söyleniyor. That place is said to be haunted. O yerin tekinsiz olduğu söyleniyor. He is said to be rich. Onun zengin olduğu söyleniyor. It is said that she is ill. Hasta olduğu söyleniyor. It is said that she is the best tennis player in France. Fransa'daki en iyi tenis oyuncusu olduğu söyleniyor. That species of bird is said to be in danger of dying out. Bu kuş türünün neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu söyleniyor. I had trouble hearing what was being said. Söylenenleri duymakta zorlandım. It is said that Mr Jones is a good teacher. Bay Jones'un iyi bir öğretmen olduğu söylenir. It is said that cats can change shape. Kedilerin şekil değiştirebildikleri söylenir. It is said that he studied law when he was young. Gençliğinde hukuk okuduğu söylenir. Mary is said to have been a great singer when she was young. Mary'nin gençken harika bir şarkıcı olduğu söyleniyor. It is said that prices are going to rise again. Fiyatların tekrar artacağı söyleniyor. He is said to have something to do with the political scandal. Siyasi skandalla bir ilgisi olduğu söyleniyor. It is said that Japanese people are kind to people they know, but rather cold to those they don't. Japonların tanıdıkları insanlara karşı nazik, tanımadıklarına karşı ise oldukça soğuk oldukları söylenir. It can be said that Armenians are a mixture of various races. Ermenilerin çeşitli ırkların bir karışımı olduğu söylenebilir. It was said that he had homosexual relations with two of his servants. Onun hizmetçilerinden ikisi ile homoseksüel ilişkisi olduğu söyleniyor. Strange to say, he met someone who was said to be dead. Gariptir ki, öldüğü söylenen biriyle tanıştı. It is said that the Sentinelese are extremely fierce people. Sentinellerin son derece vahşi insanlar olduğu söylenir. It is said that Tokyo is a very safe city. Tokyo'nun çok güvenli bir şehir olduğu söylenir. He is said to have died here. Burada öldüğü söyleniyor. In this world nothing can be said to be certain, except death and taxes. Bu dünyada ölüm ve vergiler hariç hiçbir şeyin kesin olduğu söylenemez. He is said to still be in Paris. Onun hâlâ Paris'te olduğu söyleniyor. As strange as it may be, he met with somebody who is said to be dead. Ne kadar tuhaf olsa da, öldüğü söylenen biriyle tanıştı. The English are said to be conservative. İngilizlerin muhafazakar olduğu söylenir. It is said that Friday the 13th is an unlucky day. Ayın 13'ü Cuma gününün uğursuz bir gün olduğu söylenir. It is said that Tom has a cold. Tom'un soğuk algınlığı olduğu söyleniyor. Snakes are said to mesmerize small animals and birds. Yılanların, küçük hayvanları ve kuşları büyülediği söylenir. It is said that Kazu is the best soccer player in Japan. Kazu'nun Japonya'da en iyi futbol oyuncusu olduğu söylenmektedir. I heard what was said. Ne söylendiğini duydum. Little remains to be said. Söylenecek çok az şey kaldı. I said what had to be said. Söylenmesi gerekeni söyledim. Charlemagne is said to have sown the seeds of both Germany and France. Charlemagne'ın hem Almanya hem de Fransa'nın tohumlarını attığı söylenir. It is said that the book is a bestseller in Britain. Kitabın İngiltere'de en çok satanlar listesinde olduğu söyleniyor. She is said to have been rich. Onun zengin olduğu söylenmektedir. It is said that Japanese rural villages had changed a lot. Japon kırsal köylerinin çok değiştiği söylenir. It is said that he has a lot of old coins. Çok fazla eski parası olduğu söyleniyor. It is said that he was very rich. Çok zengin olduğu söyleniyor. I couldn't hear what was being said. Söylenenleri duyamadım. Joaquim is said to be religious, but he hardly knows the Lord's prayer. Joaquim'in dindar olduğu söylenir ama o Rab'bin duasını zorlukla biliyor. He is said to be very rich. Onun çok zengin olduğu söylenir. German guys are said to be shy. Alman erkeklerinin utangaç oldukları söylenir. This house is said to be haunted by spirits. Bu eve ruhların musallat olduğu söyleniyor. Did you hear anything that was said? Söylenenlerden bir şey duydun mu? It is said that there is no life on Mars. Mars'ta hayat olmadığı söyleniyor. It is said that there will be a big earthquake in the near future. Yakın gelecekte büyük bir deprem olacağı söyleniyor. He is said to be very poor. Çok fakir olduğu söyleniyor. It has been said that a man at ten is an animal, at twenty a lunatic, at thirty a failure, at forty a fraud, and at fifty a criminal. Bir insanın on yaşında bir hayvan, yirmi yaşında bir deli, otuz yaşında bir başarısızlık, kırk yaşında bir sahtekâr ve elli yaşında bir suçlu olduğu söylenir. Did you understand everything that was said at the meeting? Toplantıda söylenen her şeyi anladın mı? He is said to live in New-York. New York'ta yaşadığı söyleniyor. That place is said to be haunted. O yerin perili olduğu söyleniyor. It is said that Tom has a cold. Tom'un üşüttüğü söyleniyor. Sami's IQ was said to be sixty. Sami'nin IQ'sunun altmış olduğu söyleniyordu. He is said to have been a good teacher. Onun iyi bir öğretmen olduğu söyleniyor. It is said that the Japanese are very friendly to those that they know, and very indifferent to those they don't. Japonların tanıdıklarına karşı çok dostane, tanımadıklarına karşı ise çok kayıtsız oldukları söylenir. It is said that vultures can smell death. Akbabaların ölümün kokusunu alabildiği söylenir. It must be said that there are very few films made there. Orada yapılan çok az film olduğu söylenmeli. I couldn't hear what was being said. Ne söylendiğini duyamadım. It is said that her father was killed in a traffic accident. Babasının bir trafik kazasında öldüğü söylenmektedir. The same thing could be said about many other people. Aynı şey diğer birçok insan için de söylenebilir. It is said that he is in Britain. Onun Britanya'da olduğu söylenir. He is said to have taken part in the battle. Savaşta yer aldığı söyleniyor. He is said to know a lot about Spain. Onun İspanya hakkında çok şey bildiği söyleniyor. Show More (194)
2	be said	söylenmiş olmak	v.
	Something had to be said. Bir şey söylenmiş olmalıydı. Sami could hear what was being said in the next room. Sami yandaki odada ne söylenmekte olduğunu duyabildi. Show More (-1)