|
- He only has to threaten and the heads of government come begging for concessions on bended knees.
- Tek yapması gereken tehdit etmek, ve sonrasında hükümet başkanları diz çökerek taviz için yalvaracaklardır.
- I want you to beg for mercy.
- Merhamet için yalvarmanızı istiyorum.
- Just like I thought, the contractor came back today, begging for more time.
- Düşündüğüm gibi, yüklenici bugün daha fazla zaman için yalvararak geri döndü.
- Just like I thought, the contractor came back today, begging for more time.
- Tam düşündüğüm gibi, müteahhit bugün geri geldi ve daha fazla zaman için yalvardı.
- It broke my heart to see her begging for food.
- Onu yemek için yalvarırken görmek kalbimi kırdı.
- Sami begged for Layla's help.
- Sami, Layla'nın yardımı için yalvardı.
- I beg for your forgiveness.
- Affetmeniz için yalvarıyorum.
- He begged for his life.
- Hayatı için yalvardı.
- She begged for her life.
- Hayatı için yalvardı.
- Tom begged for money.
- Tom para için yalvardı.
- He begged for her to come home.
- Eve dönmesi için yalvardı.
- She begged for her life.
- O hayatı için yalvardı.
- The child is always begging for something.
- Çocuk sürekli bir şey için yalvarıyor.
- Tom begged for mercy.
- Tom merhamet için yalvardı.
- Santa Ana begged for mercy.
- Santa Ana merhamet için yalvardı.
- Tom begged for something to eat.
- Tom yiyecek bir şeyler için yalvardı.
- The boy begged for a new bike.
- Oğlan yeni bir bisiklet için yalvardı.
- She begged for mercy.
- O merhamet için yalvardı.
- When only death remains, the last resort is to beg for food.
- Geriye sadece ölüm kaldığında, son çare yemek için yalvarmaktır.
- Sami begged for mercy.
- Sami merhamet için yalvardı.
- Do you want me to beg for my life?
- Hayatım için yalvarmamı mı istiyorsun?
- Do you want me to beg for my life?
- Hayatım için yalvarmamı ister misin?
- Stop begging for class notes.
- Ders notları için yalvarmayı bırak.
- She begged for something to drink.
- İçecek bir şeyler için yalvardı.
- I won't beg for my life.
- Hayatım için yalvarmayacağım.
- I beg for your forgiveness.
- Beni affetmen için yalvarıyorum.
- The boy begged for a new bicycle.
- Çocuk yeni bir bisiklet için yalvardı.
- Sami fell to his knees and was begging for his life.
- Sami dizlerinin üzerine çökmüş ve hayatı için yalvarıyordu.
- Sami was begging for his life.
- Sami hayatı için yalvarıyordu.
- I want you to beg for mercy.
- Merhamet için yalvarmanı istiyorum.
- The boy begged for a new bike.
- Çocuk yeni bir bisiklet için yalvardı.
- Tom begged for his life.
- Tom hayatı için yalvardı.
Show More (29)
|