Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
social history
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
belated
geçmiş
adj.
Wishing you a
belated
Happy Birthday.
Geç
olsa da Mutlu Yıllar diliyorum.
Happy
belated!
Geçmiş
doğum günün kutlu olsun!
Wishing you a
belated
Happy Birthday.
Geçmiş
doğum gününüzü kutluyorum.
Happy
belated!
Geçmiş
bayramınız kutlu olsun!
Show More (1)
2
belated
gecikmiş
adj.
Secondly, the
belated
ban on meal did not serve to eradicate contamination.
İkinci olarak,
gecikmiş
yemek yasağı kirliliğin ortadan kaldırılmasına hizmet etmemiştir.
Mary's husband took her to the fancy French restaurant for their
belated
anniversary dinner.
Mary'nin kocası onu
gecikmiş
yıldönümü yemeği için şık bir Fransız restoranına götürdü.
Show More (-1)