|
- This town isn't big enough for the both of us.
- Bu şehir ikimiz için yeterince büyük değil.
- This town isn't big enough for both of us.
- Bu kasaba ikimiz için yeterince büyük değil.
- It's not big enough.
- Yeterince büyük değil.
- It's just big enough for Tom.
- O, Tom için yeterince büyük.
- The place looked big enough.
- Yer yeterince büyük görünüyordu.
- That's not big enough.
- O yeterince büyük değil.
- These shoes are big enough for me.
- Bu ayakkabılar benim için yeterince büyük.
- That's big enough.
- O yeterince büyük.
- The hole is big enough.
- Çukur yeterince büyük.
- That's not quite big enough.
- Bu hakikaten yeterince büyük değil.
- Tom wasn't big enough.
- Tom yeterince büyük değildi.
- This town ain't big enough for the two of us.
- Bu kasaba ikimiz için yeterince büyük değil.
- This room is just about big enough.
- Bu oda neredeyse yeterince büyük.
- That house is small, but it's big enough for us.
- Bu ev küçük ama bizim için yeterince büyük.
- That house is small, but it's big enough for us.
- O ev küçük ama bizim için yeterince büyük.
- The hole is big enough.
- Delik yeterince büyük.
- This house isn't big enough for our family.
- Bu ev ailemiz için yeterince büyük değil.
- It's not yet a big enough scandal.
- O henüz yeterince büyük bir skandal değil.
- We need a car big enough for the whole family.
- Bütün aile için yeterince büyük bir arabaya ihtiyacımız var.
- That's not big enough.
- Bu yeterince büyük değil.
- This world isn't big enough for the two of us!
- Bu dünya ikimiz için yeterince büyük değil!
- This box isn't big enough.
- Bu kutu yeterince büyük değil.
- It's just big enough for him.
- Bu onun için yeterince büyük.
- This town isn't big enough for the both of us.
- Bu kasaba ikimiz için yeterince büyük değil.
- It's just big enough for you.
- Bu sizin için yeterince büyük.
- We need a car big enough for the whole family.
- Tüm aile için yeterince büyük bir arabaya ihtiyacımız var.
- This town isn't big enough for both of us.
- Bu kasaba ikimiz için de yeterince büyük değil.
- This bag is not big enough.
- Bu çanta yeterince büyük değil.
- It's not yet a big enough scandal.
- Henüz yeterince büyük bir skandal değil.
- Is this big enough for you?
- Bu senin için yeterince büyük mü?
- This place is big enough for both of us.
- Burası ikimiz için de yeterince büyük.
- It's just big enough for them.
- Bu onlar için yeterince büyük.
- Tom isn't big enough.
- Tom yeterince büyük değil.
- The place looked big enough.
- Mekan yeterince büyük görünüyordu.
- This meeting room is not big enough for twenty workers.
- Bu toplantı odası, yirmi işçi için yeterince büyük değil.
- That's not quite big enough.
- Bu yeterince büyük değil pek.
- This room is just about big enough.
- Bu oda yeterince büyük sayılır.
- Is the room big enough for you?
- Oda senin için yeterince büyük mü?
- This place is big enough for both of us.
- Bu yer ikimiz için yeterince büyük.
- It's just big enough for Tom.
- Tom için yeterince büyük.
- That's big enough.
- Bu yeterince büyük.
- This meeting room is not big enough for twenty workers.
- Bu toplantı odası yirmi işçi için yeterince büyük değil.
- It's just big enough for her.
- Bu onun için yeterince büyük.
- That isn't big enough.
- Bu yeterince büyük değil.
Show More (41)
|
