| 1 |
bitch |
kaltak |
n. |
|
- That bitch tried to steal my purse.
- O kaltak benim çantamı çalmaya çalıştı.
- Layla is a real bitch.
- Layla gerçek bir kaltak.
- Sami called Layla's mama a bitch.
- Sami, Layla'nın annesine kaltak dedi.
- She was dressed like a bitch.
- Bir kaltak gibi giyinmişti.
- Karma is a nasty little bitch!
- Karma çok kötü bir kaltak!
- Layla is a real bitch.
- Leyla kaltağın önde gideni.
- Mary is a total bitch.
- Mary tam bir kaltak.
- Life is a bitch.
- Hayat bir kaltak.
- She's a cold hearted bitch.
- O acımasız bir kaltak.
- I'm gonna kill that bitch.
- O kaltağı öldüreceğim.
- She was dressed like a bitch.
- Kaltak gibi giyinmişti.
Show More (8)
|
| 2 |
bitch |
orospu |
n. |
|
- Do you know any bitches in Boston?
- Boston'da hiç orospu tanıyor musun?
- He's an arrogant son of a bitch.
- O kibirli bir orospu çocuğu.
- She was dressed like a bitch.
- Orospu gibi giyinmişti.
- You son of a bitch!
- Seni orospu çocuğu!
- Sami called Layla's mama a bitch.
- Sami Leyla'nın anasına orospu dedi.
- The sons of bitches that came before you said the same thing.
- Senden önce gelen orospu çocukları da aynı şeyi söylemişti.
- Math is a bitch.
- Bıktım şu orospu matematikten.
- Son of a bitch!
- Orospu çocuğu!
- The sons of bitches that came before you said the same thing.
- Sizden önce gelen orospu çocukları da aynı şeyi söylemişti.
- You son of a bitch!
- Orospu çocuğu!
- Layla was such a bitch.
- Leyla orospunun tekiydi.
Show More (8)
|
| 3 |
bitch |
fahişe |
n. |
|
- She was dressed like a bitch.
- Fahişe gibi giyinmişti.
- Mary called me a stupid bitch.
- Mary bana aptal bir fahişe dedi.
- I'm gonna kill that bitch.
- O fahişeyi öldüreceğim.
- She's a bitch.
- O bir fahişe.
- She is a bitch.
- O bir fahişe.
- Shut up, bitch!
- Kapa çeneni, fahişe!
- Layla is a homewrecking bitch.
- Leyla yuva yıkan bir fahişedir.
Show More (4)
|
| 4 |
bitch |
dişi köpek |
n. |
|
- The dead fox we found in the forest was a bitch.
- Ormanda bulduğumuz ölü tilki dişiymiş.
- The bitch is biting her owner.
- Dişi köpek sahibini ısırıyor.
- The bitch is biting her owner.
- Bu dişi köpek kendi sahibini ısırıyor.
Show More (0)
|
| 5 |
bitch |
şikayet edip durmak |
v. |
|
- He always bitches as his computer is old.
- Bilgisayarı eski olduğu için şikayet edip duruyor.
Show More (-2)
|
| 6 |
bitch |
zor iş |
n. |
|
- Hand-made clothes are bitch to iron.
- El yapımı kıyafetlerin ütülenmesi zor bir iş.
Show More (-2)
|
| 7 |
bitch |
hakkında ileri geri konuşmak |
v. |
|
- Stop bitching about your father.
- Baban hakkında ileri geri konuşmayı kes.
Show More (-2)
|
| 8 |
bitch |
şıllık |
n. |
|
- She was dressed like a bitch.
- Şıllık gibi giyinmişti.
Show More (-2)
|
| 9 |
bitch |
kevaşe |
n. |
|
- She was dressed like a bitch.
- Kevaşe gibi giyinmişti.
Show More (-2)
|
| 10 |
bitch |
şırfıntı |
n. |
|
- She was dressed like a bitch.
- Şırfıntı gibi giyinmişti.
Show More (-2)
|
| 11 |
bitch |
kahpe |
n. |
|
- She was dressed like a bitch.
- Kahpe gibi giyinmişti.
Show More (-2)
|
