İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | bounce back i. | (yenilgi sonrası) toparlanma | ||
Tom knows how to bounce back. Tom nasıl toparlanacağını bilir. More Sentences |
||||
Genel | bounce back i. | geri dönme | ||
You'll bounce back. Geri döneceksin. More Sentences |
||||
Genel | bounce back f. | kendini toparlamak | ||
Tom bounced back. Tom kendini toparladı. More Sentences |
||||
Genel | bounce back i. | yankı | ||
Genel | bounce back i. | yansıma | ||
Genel | bounce back f. | kendini toplamak | ||
Genel | bounce back f. | iyileşmek | ||
Genel | bounce back f. | durumu iyiye gitmek | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | bounce back f. | zıplayarak geri dönmek | ||
Öbek Fiiller | bounce back f. | geri sekmek | ||
Öbek Fiiller | bounce back f. | sekerek geri gelmek |