|
- His briefcase was filled with water.
- Onun evrak çantası suyla doluydu.
- Tom opened his briefcase and pulled out a couple of documents.
- Tom evrak çantasını açtı ve birkaç belge çıkardı.
- Tom put his briefcase behind his desk.
- Tom evrak çantasını masasının arkasına koydu.
- Tom took a magazine out of his briefcase and began reading it.
- Tom evrak çantasından bir dergi çıkardı ve onu okumaya başladı.
- Is that your briefcase?
- O senin evrak çantan mı?
- Tom took some papers out of his briefcase and showed them to Mary.
- Tom evrak çantasından bazı kağıtlar çıkardı ve onları Mary'ye gösterdi.
- Tom wasn't carrying a briefcase.
- Tom evrak çantası taşımıyordu.
- Tom closed his briefcase.
- Tom evrak çantasını kapattı.
- Tom escaped with the briefcase.
- Tom evrak çantası ile kaçtı.
- Is that briefcase Tom's or yours?
- O evrak çantası Tom'un mu yoksa senin mi?
- Tom opened his briefcase.
- Tom evrak çantasını açtı.
- I made him carry the briefcase.
- Ben ona evrak çantasını taşıttım.
- I am looking for a leather briefcase.
- Deri bir evrak çantası arıyorum.
- I only have this briefcase.
- Yalnızca bu evrak çantam var.
- Tom left the house with his briefcase.
- Tom evrak çantasıyla birlikte evden ayrıldı.
- Tom closed his notebook and put it in his briefcase.
- Tom not defterini kapattı ve onu evrak çantasına koydu.
- Is that black briefcase yours?
- O siyah evrak çantası senin mi?
- Empty your briefcase.
- Evrak çantanızı boşaltın.
- The money was stolen from his briefcase.
- Para, onun evrak çantasından çalındı.
- I saw him coming with his briefcase under his arm.
- Onu, kolunun altında evrak çantası ile gelirken gördüm.
- Tom picked up John's briefcase and handed it to him.
- Tom, John'un evrak çantasını aldı ve ona verdi.
- This is Tom's briefcase.
- Bu Tom'un evrak çantası.
- Tom isn't carrying a briefcase.
- Tom evrak çantası taşımıyor.
- Tom closed his briefcase and left.
- Tom evrak çantasını kapattı ve gitti.
- Empty your briefcase.
- Evrak çantanı boşalt.
- Tom carries a briefcase to work.
- Tom işe evrak çantasıyla gider.
- Tom is carrying a briefcase.
- Tom bir evrak çantası taşıyor.
- Tom was carrying a leather briefcase.
- Tom deri bir evrak çantası taşıyordu.
- Something you might want to consider buying is a new briefcase.
- Yeni bir evrak çantası almayı düşünebilirsin.
- Tom unlocked his briefcase.
- Tom evrak çantasının kilidini açtı.
- Tom entered the room carrying a briefcase.
- Tom elinde bir evrak çantasıyla odaya girdi.
- Tom looked in his briefcase.
- Tom evrak çantasının içine baktı.
- What kind of briefcase do you want me to buy for you?
- Size ne tür bir evrak çantası almamı istersiniz?
- Tom left his briefcase on his desk.
- Tom evrak çantasını masasının üzerinde bıraktı.
- Tom wasn't carrying a briefcase.
- Tom bir evrak çantası taşımıyordu.
- Tom entered the room carrying a briefcase.
- Tom bir evrak çantası taşıyarak odaya girdi.
- Tom looked in his briefcase.
- Tom evrak çantasına baktı.
- Tom took an envelope out of his briefcase and handed it to Mary.
- Tom evrak çantasından bir zarf çıkardı ve onu Mary'ye uzattı.
- Tom put the book in his briefcase.
- Tom kitabı evrak çantasına koydu.
- Tom unlocked his briefcase.
- Tom evrak çantasını açtı.
- I'm sure Tom will come back as soon as he realizes he left his briefcase here.
- Tom'un evrak çantasını burada bıraktığını fark eder etmez geri geleceğinden eminim.
- Tom isn't carrying a briefcase.
- Tom bir evrak çantası taşımıyor.
- Tom put his briefcase on the floor next to his desk.
- Tom evrak çantasını masasının yanına, yere koydu.
- What kind of briefcase do you want me to buy for you?
- Senin için ne çeşit bir evrak çantası almamı istersin?
- Tom grabbed his briefcase and headed for the door.
- Tom evrak çantasını aldı ve kapıya yöneldi.
- Tom put his notes back into his briefcase.
- Tom notlarını evrak çantasına geri koydu.
- Did Tom get the briefcase?
- Tom evrak çantasını aldı mı?
- Tom showed Mary the money he had in his briefcase.
- Tom, Mary'ye evrak çantasındaki parayı gösterdi.
Show More (45)
|