bright - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
bright parlak adj.
  • The bright sunshine and snow blanket hurt his eyes.
  • Parlak güneş ışığı ve kar tabakası gözlerini acıtıyordu.
  • He refused to take off his bright orange cap.
  • Parlak turuncu şapkasını çıkarmayı reddetti.
  • Your task was, moreover, to become a part of Zimbabwe's history, of its bright and positive history.
  • Dahası, göreviniz Zimbabve'nin tarihinin, parlak ve olumlu tarihinin bir parçası olmaktı.
Show More (141)
bright zeki adj.
  • She was a bright young lady.
  • Zeki bir genç hanımdı.
  • Tom seems bright.
  • Tom zeki görünüyor.
  • Tom isn't very bright at all.
  • Tom hiç de zeki değil.
Show More (62)
bright aydınlık adj.
  • I just love bright autumn days!
  • Aydınlık sonbahar günlerine bayılıyorum!
  • My office is significantly brighter than yours.
  • Benim bürom seninkinden çok daha aydınlıktır.
  • The room is very bright.
  • Oda çok aydınlık.
Show More (13)
bright akıllı adj.
  • I think Tom is bright.
  • Tom'un akıllı olduğunu düşünüyorum.
  • You're bright.
  • Sen akıllısın.
  • Tom is bright.
  • Tom akıllıdır.
Show More (3)
bright ışıl ışıl adj.
  • She greeted us with a big bright smile.
  • Bizi kocaman, ışıl ışıl bir gülümsemeyle karşıladı.
  • Easy to handle, quick to the helm, fast, bright.
  • Kullanımı kolay, dümeni hızlı çalışıyor, süratli, ışıl ışıl.
  • Easy to handle, quick to the helm, fast, bright.
  • Kullanımı kolaydır, dümene çabuk geçer, hızlıdır, ışıl ışıldır.
Show More (2)
bright pırıl pırıl adj.
  • Easy to handle, quick to the helm, fast, bright.
  • Kullanımı kolay, dümene çabuk geçiyor, hızlı, pırıl pırıl.
  • The moon was shining bright.
  • Ay pırıl pırıl parlıyordu.
Show More (-1)
bright umut dolu adj.
  • Chris has a bright future in front of him.
  • Chris'in önünde umut dolu bir gelecek var.
Show More (-2)
bright görkemli adj.
  • The garden is bright with flowers.
  • Bahçe çiçekleri ile görkemli.
Show More (-2)
bright ışıltılı adj.
  • Stars shine brighter in the darkness.
  • Yıldızlar karanlıkta daha ışıltılı parlar.
Show More (-2)