Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
pictorial advertising
operation provide comfort
yumuşatıcı (madde)
adjusting equipment for limits
edge matching
exchange connection
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
brothel
genelev
n.
Tom went to the
brothel.
Tom
geneleve
gitti.
Sami visited a
brothel.
Sami bir
genelevi
ziyaret etti.
Sami ran a
brothel.
Sami bir
genelev
işletiyordu.
I plan to work in a
brothel.
Bir
genelevde
çalışmayı planlıyorum.
This is a hotel, not a
brothel.
Burası bir otel,
genelev
değil.
Show More (2)
2
brothel
kerhane
n.
Tom went to the
brothel.
Tom
kerhaneye
gitti.
Show More (-2)