calibre - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
calibre çap n.
  • A reform of this calibre cannot be tackled with incomplete studies of the extent of the dependency of the regions.
  • Bu çapta bir reform, bölgelerin bağımlılık derecesine ilişkin eksik çalışmalarla ele alınamaz.
  • Very rarely have I seen reports on energy of this calibre.
  • Çok nadiren bu çapta enerji raporları gördüm.
Show More (-1)
calibre (mermi) çap n.
  • The bullet's calibre determined its size and compatibility.
  • Merminin çapı, boyutunu ve uyumluluğunu belirler.
Show More (-2)
calibre kapasite n.
  • She has proven her calibre as a leader.
  • Bir lider olarak kapasitesini kanıtlamıştır.
Show More (-2)
calibre (silah) iç çap n.
  • The gun had a large calibre.
  • Silahın geniş bir iç çapı vardı.
Show More (-2)