Tureng - carpenter - İngilizce Türkçe Cümleler

Geçmiş

	İngilizce	Türkçe
1	carpenter	marangoz	n.
	As a carpenter, he works to build reliable coverages for families. Bir marangoz olarak, aileler için güvenilir barınaklar inşa etmeye çalışıyor. Tom got a job as a carpenter. Tom bir marangoz olarak iş buldu. Tom has decided to become a carpenter. Tom bir marangoz olmaya karar verdi. Tom is a part-time carpenter. Tom yarı zamanlı bir marangozdur. Tom's oldest son wants to be a carpenter. Tom'un en büyük oğlu marangoz olmak istiyor. I'm a carpenter. Ben bir marangozum. I'm not a very good carpenter. Ben çok iyi bir marangoz değilim. I hope to become a carpenter. Marangoz olmayı umuyorum. I want to be a carpenter. Marangoz olmak istiyorum. I am a carpenter. Ben marangozum. Tom is a part-time carpenter. Tom yarı zamanlı bir marangoz. Did you know that Tom wanted to become a carpenter? Tom'un marangoz olmak istediğini biliyor muydun? I almost became a carpenter. Neredeyse marangoz oluyordum. Tom is the son of a carpenter. Tom bir marangoz çocuğu. My brother, who lives in Boston, is a carpenter. Boston'da yaşayan kardeşim marangoz. My grandfather is a carpenter. Büyük babam bir marangozdur. Tom has a brother who's a carpenter. Tom'un marangoz olan bir erkek kardeşi var. How long has Tom been working as a carpenter? Tom ne kadar süredir marangoz olarak çalışıyor? Tom has a brother who's a carpenter. Tom'un marangoz bir kardeşi var. If I remember correctly, Tom used to be a carpenter. Yanlış hatırlamıyorsam, Tom eskiden marangozdu. Tom has started working as a carpenter. Tom bir marangoz olarak çalışmaya başladı. Tom is a skillful carpenter. Tom yetenekli bir marangozdur. Tom isn't a carpenter. Tom bir marangoz değildir. My brother who lives in Boston is a carpenter. Boston'da oturan erkek kardeşim bir marangozdur. My brother who lives in Boston is a carpenter. Boston'da yaşayan kardeşim bir marangoz. Tom worked as a carpenter in Boston, Massachusetts. Tom, Boston, Massachusetts'te marangoz olarak çalışıyordu. Tom is a carpenter. Tom bir marangoz. I am a carpenter. Ben bir marangozum. Tom wanted to become a carpenter like his father. Tom babası gibi marangoz olmak istiyordu. A bad carpenter quarrels with his tools. Beceriksiz marangoz aletlerini suçlarmış. You're not a carpenter, are you? Marangoz değilsin, değil mi? You're a good carpenter. Sen iyi bir marangozsun. I thought Tom was a carpenter. Tom'un marangoz olduğunu sanıyordum. Mary is a daughter of a carpenter. Mary bir marangozun kızı. He is a good carpenter. O iyi bir marangozdur. You never told me Tom was a carpenter. Tom'un bir marangoz olduğunu hiç bana söylemedin. Tom worked as a carpenter in Boston, Massachusetts. Tom Boston, Massachusetts'de marangoz olarak çalıştı. How much money does a carpenter make? Bir marangoz ne kadar para kazanıyor? Tom has started working as a carpenter. Tom marangoz olarak çalışmaya başladı. I don't think Tom is a carpenter. Tom'un marangoz olduğunu sanmıyorum. I'm a carpenter. Ben marangozum. He is a good carpenter. İyi bir marangoz. Tom is a part-time carpenter. Tom, yarı zamanlı bir marangoz. I want to be a carpenter. Ben bir marangoz olmak istiyorum. Tom is the best carpenter I know. Tom tanıdığım en iyi marangoz. I don't think that Tom is a carpenter. Tom'un marangoz olduğunu sanmıyorum. Tom's a good carpenter. Tom iyi bir marangoz. I'm working as a carpenter. Marangoz olarak çalışıyorum. How long have you been a carpenter? Ne zamandan beri bir marangozsun? Tom is a carpenter, isn't he? Tom bir marangoz, değil mi? He is a carpenter by trade. Mesleği marangozluk. Tom is a carpenter and so am I. Tom bir marangoz ve ben de öyleyim. Tom's a good carpenter. Tom iyi bir marangozdur. The suspect was last seen wearing paint-splattered carpenter pants. Şüpheli en son boya lekeli marangoz pantolonu giyerken görülmüş. If I remember correctly, Tom used to be a carpenter. Eğer doğru hatırlıyorsam, Tom bir marangozdu. I was a carpenter for three years. Ben üç yıldır bir marangozdum. Tom wanted to become a carpenter like his father. Tom babası gibi bir marangoz olmak istedi. Tom isn't much of a carpenter. Tom pek iyi bir marangoz değil. Tom is the son of a carpenter. Tom bir marangozun oğlu. I'm not a very good carpenter. Çok iyi bir marangoz değilim. Tom got a job as a carpenter. Tom marangoz olarak iş buldu. Tom isn't a very good carpenter. Tom çok iyi bir marangoz değil. After tying up loose ends on the house, the carpenter gave the painter approval to begin work. Evin yarım kalan işlerini tamamladıktan sonra marangoz, boyacıya işe başlaması için onay verdi. Tom is a thirty-year-old carpenter. Tom otuz yaşında bir marangoz. You never told me Tom was a carpenter. Tom'un marangoz olduğunu bana hiç söylememiştin. Tom isn't a carpenter. Tom marangoz değil. Tom wasn't a carpenter. Tom marangoz değildi. I hope to become a carpenter. Bir marangoz olmayı umuyorum. I got a job as a carpenter. Marangoz olarak iş buldum. Tom has decided to become a carpenter. Tom marangoz olmaya karar verdi. A carpenter is someone who works with wood. Marangoz ahşapla çalışan kişidir. The carpenter is measuring the floor. Marangoz zemini ölçüyor. You're not a carpenter, are you? Sen bir marangoz değilsin, değil mi? I thought Tom was a carpenter. Tom'un bir marangoz olduğunu düşündüm. How much money does a carpenter make? Bir marangoz ne kadar para kazanır? How long has Tom been working as a carpenter? Tom ne zamandır marangoz olarak çalışıyor? Tom is a good carpenter. Tom iyi bir marangozdur. Tom was a carpenter. Tom bir marangozdu. Did you know Tom wanted to become a carpenter? Tom'un marangoz olmak istediğini biliyor muydun? Jesus was a carpenter. İsa bir marangozdu. My grandfather is a carpenter. Büyükbabam bir marangoz. Tom wants to be a carpenter when he grows up. Tom büyüyünce marangoz olmak istiyor. Can you recommend a good carpenter? İyi bir marangoz tavsiye edebilir misin? Tom is a carpenter and so am I. Tom bir marangoz ve ben de. Tom wants to be a carpenter when he grows up. Tom büyüdüğünde marangoz olmak istiyor. Did you know that Tom wanted to become a carpenter? Tom'un bir marangoz olmak istediğini biliyor muydun? My neighbor is a carpenter. Komşum bir marangoz. Tom isn't a very good carpenter. Tom çok iyi bir marangoz değildir. Can you recommend a good carpenter? İyi bir marangoz önerebilir misin? Tom is a good carpenter. Tom iyi bir marangoz. My brother, who lives in Boston, is a carpenter. Boston'da yaşayan erkek kardeşim bir marangoz. I got a job as a carpenter. Marangoz olarak bir iş buldum. I'm working as a carpenter. Ben bir marangoz olarak çalışıyorum. Show More (90)
2	carpenter	marangozluk yapmak	v.
	I was a carpenter for three years. Üç yıl marangozluk yaptım. There are three men in my neighborhood who are carpenters. Mahallemde marangozluk yapan üç adam var. Tom was a part-time carpenter while he was in college. Tom üniversitedeyken yarı zamanlı marangozluk yapıyordu. How long have you been a carpenter? Ne zamandır marangozluk yapıyorsun? Show More (1)