1 |
casual |
rahat (giysi) |
adj. |
|
- It is remarkable how casual we in Europe sometimes are about food.
- Avrupa'da yemek konusunda bazen ne kadar rahat olduğumuz dikkat çekicidir.
- We like to be casual.
- Rahat olmayı severiz.
- Tom is trying to act casual.
- Tom rahat davranmaya çalışıyor.
- Tom is trying very hard to be casual.
- Tom rahat olmak için çok uğraşıyor.
- Tom tried to act casual.
- Tom rahat davranmaya çalıştı.
- I tried to be casual.
- Rahat olmaya çalıştım.
- Tom is in casual clothes.
- Tom rahat kıyafetler içerisinde.
- Tom tried to be casual.
- Tom rahat olmaya çalıştı.
- Tom tried to sound casual.
- Tom rahat görünmeye çalıştı.
- Tom is now dressed in casual clothes.
- Tom şimdi rahat kıyafetler giymiş.
- Tom was dressed in casual clothing.
- Tom rahat bir kıyafet giymişti.
- Tom tried to act casual.
- Tom rahat hareket etmeye çalıştı.
Show More (9)
|
2 |
casual |
sıradan |
adj. |
|
- It is not just a question of a casual street brawl but orchestrated violence and intimidation over a sustained period.
- Bu sadece sıradan bir sokak kavgası meselesi değil, uzun bir süre boyunca planlanmış şiddet ve gözdağı meselesidir.
- A casual remark can hurt someone.
- Sıradan bir söz birini incitebilir.
- Tom tried to sound casual.
- Tom sıradan görünmeye başladı.
- They're casual acquaintances.
- Onlar sıradan tanıdıklar.
- Casual speech is fine.
- Sıradan konuşma iyidir.
- Tom is trying very hard to be casual.
- Tom sıradan davranmak için çok uğraşıyor.
- I tried to be casual.
- Sıradan davranmaya çalıştım.
- It was a casual meeting.
- Sıradan bir toplantıydı.
- Tom is trying to act casual.
- Tom sıradan biri gibi davranmaya çalışıyor.
- It was a casual meeting.
- Sıradan bir buluşmaydı.
Show More (7)
|
3 |
casual |
gündelik |
adj. |
|
- We do not want second-class jobs or deskilled casual work, as you are proposing.
- Sizin önerdiğiniz gibi ikinci sınıf işler ya da masa başı gündelik işler istemiyoruz.
- What is the difference between a causal relationship and a casual relationship?
- Nedensel ilişkiyle gündelik ilişki arasındaki fark nedir?
- Tom is in casual clothes.
- Tom gündelik elbiselerinin içinde.
Show More (0)
|
4 |
casual |
uzaktan (yakın olmayan) |
adj. |
|
- They're casual acquaintances.
- Uzaktan tanışıyorlar.
Show More (-2)
|
5 |
casual |
gündelik giysi |
n. |
|
- Tom was dressed in casual clothing.
- Tom gündelik giysiler giyinmişti.
Show More (-2)
|
6 |
casual |
rastlantısal |
adj. |
|
- What is the difference between a causal relationship and a casual relationship?
- Nedensel bir ilişki ile rastlantısal bir ilişki arasındaki fark nedir?
Show More (-2)
|