|
- No sooner had the monkey caught sight of him than it jumped up to his shoulders.
- Maymun onu görür görmez onun omuzlarına sıçradı.
- I caught sight of her as she turned the corner.
- O, köşeyi dönerken, onu gördüm.
- I caught sight of him as I entered the room.
- Odaya girdiğimde onu gördüm.
- He caught sight of Nancy getting into a taxi.
- Taksiye binerken Nancy'yi gördü.
- I caught sight of the boy escaping from the classroom.
- Sınıftan kaçan oğlanı gördüm.
- Mary caught sight of her best friend.
- Mary en iyi arkadaşını gördü.
- No sooner had she caught sight of me than she started running in my direction.
- O beni görür görmez bana doğru koşmaya başladı.
- The police caught sight of the criminal running away.
- Polis, suçlunun kaçtığını gördü.
- He caught sight of a thief attempting to break into the house.
- Bir hırsızın eve girmeye çalıştığını gördü.
- She caught sight of a rowing boat in the distance.
- O, uzakta kürek çeken bir teknenin görüntüsünü gördü.
- I caught sight of her at Shibuya.
- Onu Shibuya'da gördüm.
- He caught sight of Nancy getting into a taxi.
- Nancy'nin bir taksiye bindiğini gördü.
- I caught sight of Tom.
- Tom'u gördüm.
- The moment he caught sight of me, he ran away.
- Beni gördüğü gibi kaçtı gitti.
- No sooner had she caught sight of me than she started running in my direction.
- Beni görür görmez bana doğru koşmaya başladı.
- I caught sight of her as she turned the corner.
- Köşeyi dönerken onu gördüm.
- She caught sight of his face.
- Onun yüzünü gördü.
- We caught sight of his boat.
- Teknesini gördük.
- I was so nervous that she would catch sight of me.
- Beni görecek diye çok gergindim.
- We caught sight of his boat.
- Biz onun teknesini gördük.
- He caught sight of a thief attempting to break into the house.
- O, eve girmeye çalışan bir hırsızı gördü.
- I caught sight of the boy escaping from the classroom.
- Sınıftan kaçan çocuğu gördüm.
- He happened to catch sight of a rare butterfly.
- Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.
- The moment he caught sight of me, he ran away.
- Beni görür görmez kaçtı.
- No sooner had the girl caught sight of the monster than she ran away.
- Kız canavarı görür görmez kaçmaya başladı.
- Tom caught sight of his best friend.
- Tom en iyi arkadaşını gördü.
- We caught sight of a ship in the distance.
- Uzakta bir gemi gördük.
- No sooner had the monkey caught sight of him than it jumped up to his shoulders.
- Maymun onu görür görmez omuzlarına sıçradı.
- I caught sight of him escaping from that shop.
- Onu o dükkandan kaçarken gördüm.
- I caught sight of him escaping from that shop.
- Onu dükkandan kaçarken gördüm.
- The moment he caught sight of me, he ran away.
- Beni gördüğü an kaçtı.
Show More (28)
|
