censure - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
censure kınamak v.
  • Not every bad thing that happens is an opportunity to heap censure on a specific regime.
  • Yaşanan her kötü şey, belirli bir rejimi kınamak için bir fırsat değildir.
  • We can only censure the Council for this attitude.
  • Bu tutumundan dolayı Konseyi kınamaktan başka bir şey yapamıyoruz.
  • Our censure of such behaviour is clearly voiced in the resolution.
  • Bu tür davranışları kınadığımız kararda açıkça dile getirilmiştir.
Show More (2)
censure kınama n.
  • Preventive censure must not be introduced.
  • Önleyici kınama getirilmemelidir.
Show More (-2)