|
- You know that sulphur dioxide is written SO2 whereas, in chemistry, sulphur trioxide is written with the formula SO3.
- Kükürt dioksitin SO2 olarak yazıldığını, oysa kimyada kükürt trioksitin SO3 formülüyle yazıldığını biliyorsunuz.
- The chemistry between you is powerful enough to block everything else out.
- Aranızdaki kimya diğer her şeyi devre dışı bırakacak kadar güçlü.
- Chemistry and mathematic alike became pure analysis.
- Kimya ve matematik saf tahlil haline geldi.
- The chemistry between you is powerful enough to block everything else out.
- Aranızdaki kimya diğer her şeyi engelleyecek güçtedir.
- Chemistry and mathematic alike became pure analysis.
- Kimya ve matematik de katıksız analize dönüştü.
- The chemistry between you is powerful enough to block everything else out.
- Aranızdaki kimya diğer her şeyi engelleyecek kadar güçlü.
- Although every person's body chemistry is different, the supplement is guaranteed to positively effect brain function.
- Her insanın vücut kimyası farklı olsa da, takviyenin beyin fonksiyonlarını olumlu yönde etkilemesi garantidir.
- Although every person's body chemistry is different, the supplement is guaranteed to positively effect brain function.
- Herkesin vücut kimyası farklı olsa da bu takviyenin beyin fonksiyonlarını pozitif yönde etkilemesi garantidir.
- Chemistry and mathematic alike became pure analysis.
- Kimya ve matematik aynı şekilde saf tahlil haline geldi.
- We have a chemistry class together.
- Birlikte bir kimya dersimiz var.
- Our chemistry lesson yesterday was about dilution of acids and bases.
- Dünkü kimya dersimiz asit ve bazların seyreltilmesiyle ilgiliydi.
- Chemistry isn't the only thing that stinks.
- Kokuşmuş olan tek şey kimya değil.
- Welcome to the world of chemistry.
- Kimya dünyasına hoş geldiniz.
- Tom is interested in chemistry.
- Tom kimya ile ilgileniyor.
- We have good chemistry.
- Bizim iyi bir kimyamız var.
- I don't know anything about chemistry.
- Kimya hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
- I know nothing about chemistry.
- Kimya hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
- I have some acquaintance with chemistry.
- Kimyadan biraz anlarım.
- His dream is to study chemistry in the US.
- Hayali Amerika'da kimya okumak.
- He likes chemistry.
- O da kimyayı seviyor.
- I found him a genius at chemistry.
- Onu kimyada bir dahi olarak gördüm.
- The exam included mathematics, physics and chemistry.
- Sınav matematik, fizik ve kimyayı içeriyordu.
- She likes chemistry.
- O, kimyayı seviyor.
- I'd like to study chemistry at college.
- Ben üniversitede kimya okumak istiyorum.
- Chemistry is an old science.
- Kimya eski bir bilimdir.
- Tom is interested in chemistry.
- Tom kimyayla ilgileniyor.
- They had good chemistry.
- İyi bir kimyaları vardı.
- I know chemistry pretty well.
- Kimyayı çok iyi biliyorum.
- Life is just the extreme expression of common chemistry.
- Yaşam basit kimyanın en uç ifadesinden ibarettir.
- We have great chemistry.
- Bizim harika kimyamız var.
- Aren't you a chemistry major?
- Sen bir kimya öğrencisi değil misin?
- Aren't you a chemistry major?
- Sen kimya öğrencisi değil misin?
- Is chemistry a boring subject?
- Kimya sıkıcı bir ders mi?
- Our chemistry lesson yesterday was about dilution of acids and bases.
- Bizim dünkü kimya dersimiz asitler ve bazların seyreltilmesi hakkındaydı.
- Which do you like better, physics or chemistry?
- Hangisini daha çok seversin, fizik mi yoksa kimya mı?
- In college, I fared ill with physics and well with chemistry.
- Üniversitede fizikte kötü, kimyada iyiydim.
- Is chemistry a boring subject?
- Kimya sıkıcı bir konu mu?
- I'd like to study chemistry at college.
- Üniversitede kimya okumak istiyorum.
- Are you studying chemistry?
- Kimya mı okuyorsun?
- Chemistry is a marvelous science.
- Kimya harika bir bilimdir.
- He knows little of mathematics, still less of chemistry.
- Matematikten az anlıyor, kimyadan da.
- He devoted himself to the study of chemistry.
- Kendini kimya çalışmalarına adadı.
- Tom is majoring in chemistry.
- Tom kimya okuyor.
- Tom is a chemistry professor.
- Tom bir kimya profesörü.
- Do you study chemistry?
- Kimya okuyor musun?
- Chemistry is hard.
- Kimya zordur.
- I failed chemistry.
- Kimyadan kaldım.
- Are you a chemistry student?
- Sen bir kimya öğrencisi misin?
- Tom and his husband like chemistry.
- Tom ve eşi kimyayı sever.
- Do you study chemistry?
- Kimya mı okuyorsun?
- Tom got a perfect grade in chemistry.
- Tom kimya dersinden tam not aldı.
- We have good chemistry.
- İyi bir kimyamız var.
- He hardly studies chemistry.
- O, neredeyse hiç kimya çalışmaz.
- All life is based on chemistry and all living things are composed of chemical compounds.
- Tüm yaşam kimyaya dayalıdır ve yaşayan her şey kimyasal bileşiklerden oluşur.
- Chemistry is a marvelous science.
- Kimya muhteşem bir bilimdir.
- Later, in high school, I would take chemistry the way I took vitamin pills.
- Daha sonra, liseye geldiğimde, vitamin hapı alır gibi kimya alacaktım.
- I have some acquaintance with chemistry.
- Kimyaya biraz aşinayım.
- We have a chemistry class together.
- Birlikte kimya dersimiz var.
- He devoted himself to the study of chemistry.
- O kendini kimya çalışmasına adadı.
- We have great chemistry.
- Harika bir kimyamız var.
- I hate chemistry.
- Ben kimyadan nefret ederim.
- Chemistry gave us plastics.
- Kimya bize plastik maddeler verdi.
- The physicist was ashamed to admit that he also likes chemistry.
- Fizikçi kimyayı da seviyor olduğunu itiraf etmeye utandı.
- We hired a chemistry tutor for Tom.
- Tom için bir kimya öğretmeni tuttuk.
- Tom and his spouse like chemistry.
- Tom ve eşi kimyayı sever.
- The two of them transformed chemistry into a modern science.
- İkisi kimyayı modern bir bilime dönüştürdü.
- Tom and his spouse like chemistry.
- Tom ve eşi kimyayı severler.
- My friend Mike is studying chemistry at Oxford University.
- Arkadaşım Mike Oxford Üniversitesi'nde kimya okuyor.
- I know chemistry pretty well.
- Kimyadan iyi anlarım.
- All life is based on chemistry and all living things are composed of chemical compounds.
- Tüm yaşam kimyaya dayanır ve tüm canlılar kimyasal bileşiklerden oluşur.
- Aren't you a chemistry student?
- Sen bir kimya öğrencisi değil misin?
- Tom is majoring in chemistry.
- Tom kimyada ihtisas yapıyor.
- Tom has a chemistry degree.
- Tom kimya diplomasına sahiptir.
- At one time I knew chemistry as well as I knew mathematics.
- Bir zamanlar kimyayı da matematiği bildiğim kadar iyi bilirdim.
- Chemistry gave us plastics.
- Kimya bize plastikleri verdi.
- They carried out a new chemistry experiment.
- Yeni bir kimya deneyi gerçekleştirdiler.
- Are you a chemistry student?
- Kimya öğrencisi misin?
- Aren't you a chemistry student?
- Sen kimya öğrencisi değil misin?
- Tom stinks at chemistry.
- Tom kimyada kötü kokuyor.
- Radioactivity' is a chemistry term.
- Radyoaktivite bir kimya terimidir.
- She likes chemistry.
- Kimyayı sever.
- He likes chemistry.
- Kimyayı sever.
- The physicist was ashamed to admit that he also likes chemistry.
- Fizikçi kimyayı da sevdiğini itiraf etmekten utanıyordu.
- They carried out a new chemistry experiment.
- Onlar yeni bir kimya deneyi gerçekleştirdiler.
- Tom stinks at chemistry.
- Tom kimyada berbat.
- The chemistry exam was a doddle.
- Kimya sınavı çok kolaydı.
- I majored in chemistry.
- Ben kimya okudum.
- Tom and his husband like chemistry.
- Tom ve kocası kimyayı severler.
- Which do you like better, physics or chemistry?
- Hangisini daha çok seviyorsun, fizik mi kimya mı?
- He hardly studies chemistry.
- Neredeyse hiç kimya çalışmıyor.
- My friend Mike is studying chemistry at Oxford University.
- Arkadaşım Mike Oxford Üniversitesi'nde kimya eğitimi alıyor.
- Tom has a chemistry degree.
- Tom'un kimya diploması var.
- He is poor at chemistry.
- Kimyada zayıf.
- Chemistry can be very complex.
- Kimya çok karmaşık olabilir.
Show More (91)
|