clink - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
clink tokuşturmak (bardak/kadeh) v.
  • Tom and Mary clinked their wine glasses.
  • Tom ve Mary şarap kadehlerini tokuşturdular.
  • They clinked glasses.
  • Onlar bardakları tokuşturdular.
  • They clinked their glasses and drank.
  • Kadehlerini tokuşturdular ve içtiler.
Show More (5)