|
- This report has come back to Parliament for second reading.
- Bu rapor ikinci kez okunmak üzere Parlamento'ya geri gelmiştir.
- Now they are coming back to translate that into our Rules of Procedure to ensure that our work is transparent.
- Şimdi, çalışmalarımızın şeffaf olmasını sağlamak için bunu İç Tüzüğümüze dönüştürmek üzere geri geliyorlar.
- We will have plenty of time to discuss this report before it comes back to Parliament.
- Bu raporu Parlamento'ya geri gelmeden önce tartışmak için bolca vaktimiz olacak.
- Can you tell me why Tom came back to Boston?
- Bana Tom'un neden Boston'a geri geldiğini söyleyebilir misin?
- Tom isn't going to come back to get Mary.
- Tom Mary'yi almak için geri gelmeyecek.
- I want to come back to Boston.
- Boston'a geri gelmek istiyorum.
- Aren't you all coming back to visit me?
- Hepiniz beni ziyaret etmek için geri gelmiyor musunuz?
- You'll have to come back to Boston eventually.
- Sonunda Boston'a geri gelmek zorunda kalacaksın.
- Sami never came back to that mosque.
- Sami asla o camiye geri gelmedi.
- Tom will come back to get Mary.
- Tom, Mary'yi almak için geri gelecek.
- Tom won't come back to pick Mary up.
- Tom, Mary'yi almak için geri gelmeyecek.
- That's why you came back to Boston, right?
- Boston'a geri gelmenin sebebi bu, değil mi?
- I came back to help you.
- Sana yardım etmek için geri geldim.
- I want to come back to Lucca.
- Ben Lucca'ya geri gelmek istiyorum.
- When will you come back to Italy?
- İtalya'ya ne zaman geri geleceksin?
- Can we come back to this later?
- Buna daha sonra geri gelebilir miyiz?
- Tom wants me to come back to see him tomorrow.
- Tom yarın onu görmek için geri gelmemi istiyor.
- Tom should come back to Boston.
- Tom, Boston'a geri gelmeli.
- When I first came back to Boston, I was really lonely.
- Boston'a ilk geri geldiğimde, ben gerçekten yalnızdım.
- I came back to talk to you.
- Seninle konuşmak için geri geldim.
- You should come back to Boston.
- Boston'a geri gelmelisin.
- Tom is going to come back to pick Mary up.
- Tom, Mary'yi almak için geri gelecek.
- You'll come back to see us, won't you?
- Bizi görmek için geri geleceksin, değil mi?
- Sami wants to come back to this house.
- Sami bu eve geri gelmek istiyor.
- I wonder when Tom will come back to Boston.
- Tom'un Boston'a ne zaman geri geleceğini merak ediyorum.
- It's all coming back to me.
- Onun hepsi bana geri geliyor.
- Layla came back to her room.
- Leyla odasına geri geldi.
- Tom will come back to pick Mary up.
- Tom, Mary'yi almak için geri gelecek.
- I'm coming back to Boston.
- Boston'a geri geliyorum.
- My father has recently come back to Japan.
- Babam son zamanlarda Japonya'ya geri geldi.
- I just came back to get my umbrella.
- Ben sadece şemsiyemi almak için geri geldim.
- Father has recently come back to Japan.
- Baba son zamanlarda Japonya'ya geri geldi.
- Fadil came back to finish the attack on Dania.
- Fadıl, Dania'ya karşı olan saldırıyı bitirmek için geri geldi.
- Sami came back to the mansion.
- Sami malikaneye geri geldi.
- You'll come back to visit, won't you?
- Ziyaret etmek için geri geleceksin, değil mi?
- Tom isn't coming back to Boston.
- Tom, Boston'a geri gelmiyor.
- Layla was coming back to Cairo.
- Leyla, Kahire'ye geri geliyordu.
- He didn't come back to the base yesterday.
- O dün üsse geri gelmedi.
- Tom is coming back to Boston.
- Tom Boston'a geri geliyor.
- I am not coming back to school any more.
- Bir daha okula geri gelmeyeceğim.
- Tom thinks Mary will never come back to Boston.
- Tom Mary'nin Boston'a geri gelmeyeceğini düşünüyor.
- When were you thinking of coming back to the States?
- Abd'ye ne zaman geri gelmeyi düşünüyordun?
- Tom's words came back to bite him.
- Tom'un sözleri onu ısırmak için geri geldi.
- I've decided to let you come back to work.
- Çalışmak için geri gelmene izin vermeye karar verdim.
- I heard that Tom come back to Boston for Christmas.
- Tom'un noel için Boston'a geri geldiğini duydum.
- You'll come back to see us sometime, won't you?
- Bir ara bizi görmek için geri geleceksin, değil mi?
- Tom came back to Boston last year.
- Tom geçen yıl Boston'a geri geldi.
- Tom is coming back to Boston next week.
- Tom önümüzdeki hafta Boston'a geri geliyor.
- Tom is the only one who came back to help.
- Yardım etmek için geri gelen tek kişi Tom.
- Are you going to come back to Italy next year?
- Gelecek yıl İtalya'ya geri gelecek misin?
- Tom doesn't think Mary will ever come back to Boston.
- Tom Mary'nin Boston'a geri geleceğini düşünmüyor.
- You've come back to be with Tom, haven't you?
- Tom'la birlikte olmak için geri geldin, değil mi?
Show More (49)
|