|
- Let me conclude by saying that Europe must become more competitive.
- Sözlerimi Avrupa'nın daha rekabetçi olması gerektiğini söyleyerek bitirmek istiyorum.
- Did Europe not want to become the most competitive knowledge-based economy?
- Avrupa en rekabetçi bilgi tabanlı ekonomi olmak istemiyor muydu?
- We are particularly advocating a competitive and open market.
- Biz özellikle rekabetçi ve açık bir piyasayı savunuyoruz.
- Now that the internal market is complete, our regions are obviously operating in a more competitive environment.
- İç pazar tamamlandığına göre, bölgelerimizin daha rekabetçi bir ortamda faaliyet göstereceği açıktır.
- Illegal state aid, by contrast, destroys competitive companies and creates unemployment.
- Buna karşın yasadışı devlet yardımları rekabetçi şirketleri yok etmekte ve işsizlik yaratmaktadır.
- The European Union undoubtedly has a very competitive fleet, notably the tuna, longline and trawl fleets.
- Avrupa Birliği hiç kuşkusuz, özellikle orkinos, uzun hat ve trol filoları olmak üzere çok rekabetçi bir filoya sahiptir.
- Did Europe not want to become the most competitive knowledge-based economy?
- Avrupa en rekabetçi bilgi tabanlı ekonomi olmak istemedi mi?
- Nowadays the European steel industry is very competitive.
- Bugünlerde Avrupa çelik endüstrisi çok rekabetçi.
- You said that in Lisbon you intend to discuss more dynamic and competitive development.
- Lizbon'da daha dinamik ve rekabetçi bir kalkınmayı tartışmayı planladığınızı söylediniz.
- That is why it is a matter of such urgency that Spain should give priority to a dynamic and competitive Europe.
- Bu nedenle İspanya'nın dinamik ve rekabetçi bir Avrupa'ya öncelik vermesi çok acil bir konudur.
- That is what an open and competitive market has to be all about.
- Açık ve rekabetçi bir piyasanın olması gereken de budur.
- Europe will become more competitive and more attractive to young people from abroad.
- Avrupa daha rekabetçi ve yurtdışından gelen gençler için daha cazip hale gelecektir.
- Biofuels will not be competitive, compared to traditional fuels, without separate tax concessions.
- Biyoyakıtlar, ayrı vergi imtiyazları olmaksızın geleneksel yakıtlara kıyasla rekabetçi olmayacaktır.
- The Lisbon Summit was about achieving the most competitive and efficient economy in the world.
- Lizbon Zirvesi, dünyanın en rekabetçi ve verimli ekonomisine ulaşmakla ilgiliydi.
- It would impose unnecessary bureaucracy on an already highly competitive and successful UK ports market.
- Zaten son derece rekabetçi ve başarılı olan Birleşik Krallık liman piyasasına gereksiz bürokrasi yükleyecektir.
- This was an excellent aim, and it should serve to make French ports more competitive.
- Bu mükemmel bir amaçtı ve Fransız limanlarını daha rekabetçi hale getirmeye hizmet etmelidir.
- We know that enlargement will make us more multi-cultural and more competitive.
- Genişlemenin bizi daha çok kültürlü ve daha rekabetçi yapacağını biliyoruz.
- Quite simply because we, in Europe, want to become more competitive.
- Basitçe ifade etmek gerekirse, Avrupa'da bizler daha rekabetçi olmak istiyoruz.
- Let us steer Europe in the direction of competitive ports!
- Avrupa'yı rekabetçi limanlara doğru yönlendirelim!
- We need to build a successful and competitive sector which also serves the consumer.
- Tüketiciye de hizmet eden başarılı ve rekabetçi bir sektör oluşturmamız gerekiyor.
- It is a question of making, for example, the railways as competitive as road transport.
- Bu, örneğin demiryollarının karayolu taşımacılığı kadar rekabetçi hale getirilmesi meselesidir.
- We have an objective to create the most dynamic and competitive knowledge-driven economy in the world.
- Dünyanın en dinamik ve rekabetçi bilgi odaklı ekonomisini yaratmak gibi bir hedefimiz var.
- Why introduce even more competition, when our motor industry is already one of the most competitive in the world?
- Motor sektörümüz zaten dünyanın en rekabetçi sektörlerinden biriyken neden daha fazla rekabete yol açalım?
- It is high time a competitive alternative with regard to railway transport were established.
- Demir yolu taşımacılığına ilişkin rekabetçi bir alternatifin oluşturulmasının tam zamanıdır.
- The main reason for this, in our view, is because a market-driven, competitive approach has been taken.
- Bize göre bunun temel nedeni, piyasa odaklı ve rekabetçi bir yaklaşım benimsenmiş olmasıdır.
- Illegal state aid, by contrast, destroys competitive companies and creates unemployment.
- Buna karşılık, yasadışı devlet yardımları rekabetçi şirketleri yok eder ve işsizlik yaratır.
- We actually both believe in a competitive Europe.
- Aslında ikimiz de rekabetçi bir Avrupa'ya inanıyoruz.
- In the first place, I am aware that many developing countries need a competitive services sector.
- İlk olarak gelişmekte olan pek çok ülkenin rekabetçi bir hizmet sektörüne ihtiyaç duyduğunun farkındayım.
- Stockholm was supposed to be about the creation of a competitive Europe.
- Stockholm'ün rekabetçi bir Avrupa yaratmakla ilgili olması gerekiyordu.
- The real challenge faced by the farming industry is to become more competitive and closer to the consumer.
- Tarım sektörünün karşı karşıya olduğu asıl zorluk daha rekabetçi ve tüketiciye daha yakın olmaktır.
- The report even contains a number of points that are in direct conflict with dynamic and competitive development.
- Raporda dinamik ve rekabetçi gelişmeyle doğrudan çelişen bazı noktalar da yer almaktadır.
- This is exceptionally important if the Union is to remain competitive in the years to come.
- Birliğin önümüzdeki yıllarda da rekabetçi kalabilmesi için bu son derece önemlidir.
- To remain competitive, we must ensure that the benefits of new technologies are spread to all European regions.
- Rekabetçi kalabilmek için yeni teknolojilerin faydalarının tüm Avrupa bölgelerine yayılmasını sağlamalıyız.
- The real challenge faced by the farming industry is to become more competitive and closer to the consumer.
- Tarım sektörünün karşı karşıya olduğu asıl zorluk, daha rekabetçi ve tüketiciye daha yakın olma çabasıdır.
- We want sustainable ports, which are competitive and able to provide an alternative to other types of transport.
- Rekabetçi ve diğer taşımacılık türlerine alternatif oluşturabilecek sürdürülebilir limanlar istiyoruz.
- We went through terrible times to make our steel competitive.
- Çeliğimizi rekabetçi hale getirmek için korkunç zamanlardan geçtik.
- When necessary, specific initiatives aiming to improve the competitive situation of the sectors will be proposed.
- Gerektiğinde sektörlerin rekabetçi durumunu iyileştirmeyi amaçlayan özel girişimler önerilecektir.
- If we want a competitive market, then we need a single system.
- Eğer rekabetçi bir piyasa istiyorsak, o zaman tek bir sisteme ihtiyacımız var.
- They are ready and willing to share responsibility for significant strategies that make their firms more competitive.
- Firmalarını daha rekabetçi hale getiren önemli stratejiler için sorumluluğu paylaşmaya hazır ve isteklidirler.
- That is not efficient, and it is most certainly not competitive and dynamic à la Lisbon Declaration.
- Bu etkili değildir ve kesinlikle Lizbon Bildirgesi gibi rekabetçi ve dinamik bir yaklaşım değildir.
- Achieving competitive businesses and securing continued economic growth are tasks requiring a concerted effort.
- Rekabetçi işletmelere ulaşmak ve sürekli ekonomik büyümeyi güvence altına almak, ortak çaba gerektiren görevlerdir.
- Industry, however, benefits from competitive sales prices and minimum costs afterwards.
- Ancak sanayi, rekabetçi satış fiyatlarından ve sonrasında minimum maliyetlerden faydalanmaktadır.
- It is high time a competitive alternative with regard to railway transport were established.
- Demiryolu taşımacılığına ilişkin rekabetçi bir alternatifin oluşturulmasının tam zamanıdır.
- That is not efficient, and it is most certainly not competitive and dynamic à la Lisbon Declaration.
- Bu etkili değildir ve kesinlikle Lizbon Deklarasyonu gibi rekabetçi ve dinamik bir yaklaşım değildir.
- The labour market needs to be modernised in order to meet the needs of a competitive economy.
- Rekabetçi bir ekonominin ihtiyaçlarını karşılamak için, işgücü piyasasının modernize edilmesi gerekir.
- We set ourselves the target of creating a competitive, knowledge-based society based on sustainable growth.
- Kendimize sürdürülebilir büyümeye dayalı, rekabetçi ve bilgi temelli bir toplum yaratma hedefi koyduk.
- If we want a competitive market, then we need a single system.
- Eğer rekabetçi bir piyasa istiyorsak, tek bir sisteme ihtiyacımız var.
- We should remember that sport does not just mean competitive sport, peak performance or world records.
- Sporun sadece rekabetçi spor, en yüksek performans veya dünya rekorları anlamına gelmediğini unutmamalıyız.
- In the first place, I am aware that many developing countries need a competitive services sector.
- İlk olarak, gelişmekte olan pek çok ülkenin rekabetçi bir hizmet sektörüne ihtiyaç duyduğunun farkındayım.
- Since the Lisbon Summit, becoming the most competitive information society in the world has been one of our objectives.
- Lizbon Zirvesi'nden bu yana, dünyanın en rekabetçi bilgi toplumu olmak hedeflerimizden biri olmuştur.
- The internal market, therefore, still leaves something to be desired, and there is also competitive distortion.
- Bu nedenle, iç pazar hala arzulanan bir şey değildir ve rekabetçi bozulma da söz konusudur.
- We want to ensure that we retain competitive airline companies in Europe.
- Avrupa'da rekabetçi havayolu şirketlerinin kalmasını sağlamak istiyoruz.
- So there is not a level competitive playing field.
- Yani eşit bir rekabetçi oyun alanı yok.
- British industry has always been one of the most competitive and open.
- İngiliz endüstrisi her zaman en rekabetçi ve açık endüstrilerden biri olmuştur.
- I believe we have to do something to make ourselves more competitive.
- Kendimizi daha rekabetçi kılmak için bir şeyler yapmamız gerektiğine inanıyorum.
- We are now living in a global market where companies have to be competitive.
- Artık şirketlerin rekabetçi olmak zorunda olduğu küresel bir pazarda yaşıyoruz.
- In Lisbon, we resolved to become, by 2010, the most competitive continent in the world.
- Lizbon'da 2010 yılına kadar dünyanın en rekabetçi kıtası olmaya karar verdik.
- We need to build a successful and competitive sector which also serves the consumer.
- Tüketiciye de hizmet eden başarılı ve rekabetçi bir sektör inşa etmeliyiz.
- That will make the railways more efficient, reliable and more competitive.
- Bu, demiryollarını daha verimli, güvenilir ve daha rekabetçi hale getirecektir.
- If we continue in this pattern, we shall never become dynamic and competitive.
- Bu şekilde devam edersek asla dinamik ve rekabetçi olamayız.
- We want to ensure that we retain competitive airline companies in Europe.
- Avrupa'da rekabetçi hava yolu şirketlerini elimizde tuttuğumuzdan emin olmak istiyoruz.
- Today's radio and TV sector is a competitive one and the market forces which largely govern it cannot be ignored.
- Günümüz radyo ve TV sektörü rekabetçi bir sektördür ve sektörü büyük ölçüde yöneten piyasa güçleri göz ardı edilemez.
- The personal stake in the competitive nature can negatively effect relationships.
- Rekabetçi doğası olan kişisel çıkarlar, ilişkileri olumsuz yönde etkileyebilir.
- The personal stake in the competitive nature can negatively effect relationships.
- Rekabetçi tabiatı olan kişisel çıkarlar, ilişkileri olumsuz etkileyebilir.
- The personal stake in the competitive nature can negatively effect relationships.
- Rekabetçi nitelikteki kişisel çıkarlar ilişkileri olumsuz yönde etkileyebilir.
- Tom is still competitive.
- Tom hala rekabetçi.
- It's so competitive.
- Çok rekabetçi.
- Tom and Mary are both very competitive, aren't they?
- Tom ve Mary'nin ikisi de çok rekabetçi, değil mi?
- We were competitive this year.
- Bu yıl rekabetçiydik.
- You're very competitive.
- Çok rekabetçisin.
- Tom is quite competitive.
- Tom oldukça rekabetçidir.
- Our pricing is very competitive.
- Fiyatlarımız çok rekabetçi.
- Tom is a very competitive guy.
- Tom çok rekabetçi bir adam.
- We're not competitive.
- Rekabetçi değiliz.
- You're competitive, aren't you?
- Sen rekabetçisin, değil mi?
- Tom has always been very competitive.
- Tom her zaman çok rekabetçi olmuştur.
- I've always been very competitive.
- Ben her zaman çok rekabetçiydim.
- I'm a very competitive person.
- Ben çok rekabetçi bir kişiyim.
- I'm too competitive.
- Çok rekabetçiyim.
- Tom isn't very competitive.
- Tom pek rekabetçi değildir.
- You're very competitive.
- Sen çok rekabetçisin.
- Tom is competitive.
- Tom rekabetçidir.
- Tom isn't competitive.
- Tom rekabetçi değil.
- She is overly competitive.
- Aşırı rekabetçi.
- You're very competitive, aren't you?
- Çok rekabetçisin, değil mi?
- Tom isn't as competitive as he used to be.
- Tom eskisi kadar rekabetçi değil.
- Nobody is more competitive than Tom.
- Kimse Tom'dan daha rekabetçi değil.
- Tom was real competitive.
- Tom gerçekten rekabetçiydi.
- People are so competitive nowadays.
- Bugünlerde insanlar çok rekabetçi.
- You're very competitive, aren't you?
- Sen çok rekabetçisin, değil mi?
- We've always been competitive.
- Her zaman rekabetçiydik.
- Tom was competitive.
- Tom rekabetçiydi.
- We've always been competitive.
- Her zaman rekabetçi olduk.
- I wasn't competitive enough.
- Yeterince rekabetçi değildim.
- Tom is pretty competitive.
- Tom oldukça rekabetçi.
- Tom is still competitive.
- Tom hâlâ rekabetçi.
- Tom is really competitive, isn't he?
- Tom gerçekten rekabetçi, değil mi?
- You're competitive.
- Sen rekabetçisin.
- I'm not competitive.
- Rekabetçi değilim.
- Our rival was an honest, competitive person as well.
- Rakibimiz de dürüst ve rekabetçi biriydi.
- Tom is overly competitive.
- Tom aşırı rekabetçi.
- Americans can be very competitive.
- Amerikalılar çok rekabetçi olabilir.
- We're both really competitive.
- Biz ikimiz gerçekten rekabetçiyiz.
- Tom and Mary are both very competitive, aren't they?
- Tom ve Mary çok rekabetçidirler, değil mi?
- Tom isn't as competitive as he used to be.
- Tom eskiden olduğu kadar rekabetçi değildir.
- Nobody is more competitive than Tom.
- Kimse Tom'dan daha rekabetçi olamaz.
- I know that Tom is competitive.
- Tom'un rekabetçi olduğunu biliyorum.
- We're not competitive.
- Biz rekabetçi değiliz.
- Tom and Mary are both really competitive, aren't they?
- Tom ve Mary gerçekten rekabetçidirler, değil mi?
- Tom is very competitive, isn't he?
- Tom çok rekabetçi, değil mi?
- Tom is pretty competitive.
- Tom oldukça rekabetçidir.
- People are so competitive nowadays.
- İnsanlar bugünlerde çok rekabetçi.
- Tom knows that I'm competitive.
- Tom rekabetçi olduğumu biliyor.
- I'm a competitive guy.
- Ben rekabetçi bir adamım.
- I think all three of us are competitive.
- Sanırım üçümüz de rekabetçiyiz.
- Are you competitive?
- Rekabetçi misin?
- I'm not competitive.
- Ben rekabetçi değilim.
- Tom seems to be competitive.
- Tom rekabetçi görünüyor.
- Tom is too competitive.
- Tom çok rekabetçi.
- We've always been competitive.
- Biz her zaman rekabetçiydik.
- We have to remain competitive.
- Biz rekabetçi kalmak zorundayız.
- I'm very competitive.
- Çok rekabetçiyimdir.
- Tom has always been competitive.
- Tom her zaman rekabetçi olmuştur.
- We're pretty competitive.
- Biz oldukça rekabetçiyiz.
- We were always competitive.
- Her zaman rekabetçiydik.
- It was competitive.
- Rekabetçiydi.
- We're all competitive, actually.
- Aslında hepimiz rekabetçiyiz.
- We've always been competitive.
- Biz her zaman rekabetçi olduk.
- Our pricing is very competitive.
- Fiyatlandırmamız çok rekabetçi.
- We were always competitive.
- Biz her zaman rekabetçiydik.
- Tom isn't very competitive.
- Tom çok rekabetçi değil.
- Americans can be very competitive.
- Amerikalılar çok rekabetçi olabiliyorlar.
- Tom is competitive, isn't he?
- Tom rekabetçi, değil mi?
- Prices are competitive.
- Fiyatlar rekabetçidir.
- I think we can be competitive.
- Rekabetçi olabileceğimizi düşünüyorum.
- We're both really competitive.
- İkimiz de gerçekten rekabetçiyiz.
- I'm very competitive.
- Ben çok rekabetçiyim.
- Tom isn't as competitive as I am.
- Tom benim kadar rekabetçi değil.
- I'm a competitive guy.
- Rekabetçi bir adamım.
- It was competitive.
- O rekabetçiydi.
- I think Tom is too competitive.
- Tom'un çok rekabetçi olduğunu düşünüyorum.
- We're going to be very competitive.
- Çok rekabetçi olacağız.
- I think we can be competitive.
- Sanırım rekabetçi olabiliriz.
- I think we can be competitive.
- Bence rekabetçi olabiliriz.
- I'm competitive.
- Ben rekabetçiyim.
- Our rival was an honest, competitive person as well.
- Rakibimiz dürüst ve aynı zamanda rekabetçi bir kişiydi.
- I'm a very competitive person.
- Ben çok rekabetçi bir insanım.
- I think Tom is too competitive.
- Bence Tom çok rekabetçi.
- We were very competitive.
- Biz çok rekabetçiydik.
- You've always been competitive.
- Sen her zaman rekabetçiydin.
- We aren't competitive.
- Biz rekabetçi değiliz.
- Tom is really competitive.
- Tom gerçekten rekabetçi.
- Tom did acknowledge that he was pretty competitive.
- Tom oldukça rekabetçi olduğunu kabul etti.
- Tom is so competitive.
- Tom çok rekabetçi.
- Tom is overly competitive.
- Tom fazlasıyla rekabetçidir.
- I think all three of us are competitive.
- Bence üçümüz de rekabetçiyiz.
- Tom is quite competitive, isn't he?
- Tom oldukça rekabetçi, değil mi?
- Tom is quite competitive.
- Tom oldukça rekabetçi.
- We're pretty competitive.
- Oldukça rekabetçiyiz.
- Tom is extremely competitive.
- Tom son derece rekabetçi.
- Tom knows I'm competitive.
- Tom rekabetçi olduğumu biliyor.
- Tom and Mary are competitive.
- Tom ve Mary rekabetçi.
- I've always been very competitive.
- Her zaman çok rekabetçi olmuşumdur.
- Tom is very competitive.
- Tom çok rekabetçi.
- Tom knows how competitive I am.
- Tom ne kadar rekabetçi olduğumu biliyor.
- You're competitive, aren't you?
- Rekabetçisiniz, değil mi?
- Tom didn't seem to be as competitive as Mary seemed to be.
- Tom, Mary'nin göründüğü kadar rekabetçi görünmüyordu.
- You've always been competitive.
- Her zaman rekabetçiydin.
- We're competitive.
- Biz rekabetçiyiz.
- I'm too competitive.
- Ben çok rekabetçiyim.
- We have to remain competitive.
- Rekabetçi kalmalıyız.
- Are you competitive?
- Rekabetçi misiniz?
Show More (169)
|
