complexion - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
complexion ten n.
  • Purity had a pale complexion contrasted by dark hair.
  • Purity koyu renk saçıyla tezat oluşturan soluk bir tene sahipti.
  • A tall man with a sallow complexion walked into the room and sat down next to Tom.
  • Solgun tenli, uzun boylu bir adam odaya girdi ve Tom'un yanına oturdu.
  • She has a fair complexion.
  • Açık bir teni var.
Show More (9)
complexion tenin rengi n.
  • Tom has a light complexion.
  • Tom'un açık ten rengi var.
  • The sunshine improved his complexion.
  • Güneş ışığı ten rengini iyileştirdi.
Show More (-1)
complexion cilt n.
  • She has a pale complexion.
  • O bir soluk cildi vardır.
  • You have a nice complexion.
  • Senin güzel bir cildin var.
Show More (-1)
complexion durum n.
  • The political complexion of the country shifts very quickly.
  • Ülkenin politik durumu çok çabuk değişiyor.
Show More (-2)
complexion ten rengi n.
  • Purity had a pale complexion contrasted by dark hair.
  • Purity'nin ten rengi soluktu ve koyu renk saçlarıyla tezat oluşturuyordu.
Show More (-2)