comprehensible - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
comprehensible anlaşılabilir adj.
  • It will therefore not enable them to become more democratic and comprehensible.
  • Dolayısıyla daha demokratik ve anlaşılabilir olmalarını sağlamayacaktır.
  • The Treaty of Nice is scarcely comprehensible, let alone explainable.
  • Nice Antlaşması, bırakın açıklanabilir olmayı, neredeyse hiç anlaşılabilir değildir.
  • Unilateralism with a reason is just about comprehensible.
  • Tek taraflılığın bir nedeni olması hemen hemen anlaşılabilir bir durumdur.
Show More (2)
comprehensible anlaşılır adj.
  • Fortunately, the handbook is quite comprehensible.
  • Neyse ki el kitabı oldukça anlaşılır.
  • It would not be at all difficult to make the intergovernmental process more transparent and comprehensible.
  • Hükûmetler arası süreci daha şeffaf ve anlaşılır hale getirmek hiç de zor olmayacaktır.
  • A dictionary makes words comprehensible.
  • Bir sözlük sözcükleri anlaşılır hale getirir.
Show More (1)