Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
ziyafetle ağırlayan kimse
sale on credit
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
concrete evidence
somut delil
n.
There's no
concrete evidence
against Tom.
Tom'a karşı
somut delil
yok.
Show More (-2)
2
concrete evidence
somut kanıt
n.
We could find no
concrete evidence
for the existence of such a phenomenon.
Böyle bir olgunun varlığı için hiçbir
somut kanıt
bulamadık.
Show More (-2)