congestion - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
congestion sıkışıklık n.
  • Do you think there will be traffic congestion on the Bridge?
  • Köprüde trafik sıkışıklığı olacak mı sizce?
  • As well as the actual environmental aspect, congestion is worrying.
  • Çevresel boyutun yanı sıra trafik sıkışıklığı da endişe vericidir.
  • The Commission has started to take action to avoid congestion at airports.
  • Komisyon, havalimanlarındaki sıkışıklığı önlemek için harekete geçmeye başladı.
Show More (7)
congestion tıkanıklık n.
  • Ireland suffers doubly from safety problems, road congestion and environmental damage.
  • İrlanda güvenlik sorunları, yol tıkanıklığı ve çevresel zararlardan iki kat daha fazla muzdariptir.
  • Ireland suffers doubly from safety problems, road congestion and environmental damage.
  • İrlanda güvenlik sorunları, yol tıkanıklığı ve çevreye verilen zarardan iki kat daha fazla zarar görmektedir.
  • I applaud the entire Marco Polo Programme, which is badly needed to stop congestion.
  • Tıkanıklığı durdurmak için şiddetle ihtiyaç duyulan Marco Polo Programının tamamını alkışlıyorum.
Show More (1)