Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
contender
yarışmacı
n.
However, there is another
contender
for the same subject.
Ancak aynı konuda başka bir
yarışmacı
daha vardır.
I want to be a
contender.
Yarışmacı
olmak istiyorum.
I could've been a
contender.
Ben bir
yarışmacı
olabilirdim.
I could've been a
contender.
Bir
yarışmacı
olabilirdim.
I want to be a
contender.
Bir
yarışmacı
olmak istiyorum.
Show More (2)
2
contender
rakip
n.
If any changes are yet to be made, therefore, then this aspect is a definite
contender.
Dolayısıyla yapılması gereken herhangi bir değişiklik varsa, o zaman bu husus kesin bir
rakiptir.
We didn't mean to disparage our
contenders.
Rakiplerimizi
kötülemek istemedik.
We didn't mean to disparage our
contenders.
Rakiplerimizi
küçümsemek istememiştik.
Show More (0)