Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
veps
superhabitable planet
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
contention
iddia
n.
My
contention
is that the machinery needs maintenance.
Benim
iddiam
makinelerin bakıma ihtiyacı olduğu yönünde.
The merits of this
contention
are contested both by the Committee on Petitions and the European Ombudsman.
Bu
iddianın
esası hem Dilekçe Komitesi hem de Avrupa Ombudsmanı tarafından tartışılmaktadır.
Show More (-1)
2
contention
tartışma
n.
The amount of minimum wage is the point of
contention.
Asgari ücretin miktarı
tartışma
konusu.
Show More (-2)