1 |
contributor |
katılımcı |
n. |
|
- In a guaranteed benefit system, contributors save money which they will receive in their retirement.
- Garantili bir yardım sisteminde, katılımcılar emekliliklerinde alacakları parayı biriktirirler.
- Do Tatoeba contributors sleep?
- Tatoeba katılımcıları uyuyor mu?
- How can one be a good contributor at Tatoeba?
- Tatoeba'da nasıl iyi bir katılımcı olunabilir?
- How can one be a good contributor at Tatoeba?
- Tatoeba'da iyi bir katılımcı nasıl olunur?
Show More (1)
|
2 |
contributor |
katkıda bulunan kimse |
n. |
|
- Ebony has long been a contributor on anti-Semitic internet forums.
- Ebony uzun zamandır anti-Semitik internet forumlarına katkıda bulunuyor.
Show More (-2)
|
3 |
contributor |
(gazeteye, dergiye vb.) yazı yazan kimse |
n. |
|
- Mr. Dawason, as a sociologist, is a regular contributor to various newspapers.
- Sosyolog Bay Dawason, düzenli olarak çeşitli gazetelere yazılar yazıyor.
Show More (-2)
|
4 |
contributor |
katkıda bulunan |
n. |
|
- Factories are still one of the principal contributors to air pollution.
- Fabrikalar hala hava kirliliğine katkıda bulunan başlıca unsurlardan biridir.
Show More (-2)
|
5 |
contributor |
bağışçı |
n. |
|
- Tom isn't our largest contributor.
- Tom bizim en büyük bağışçımız değil.
Show More (-2)
|