| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Sport | ||
| Spor | cool-down i. | yoğun egzersiz sonrası dinlenip soğuma evresi |
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | cool down f. | sakinleşmek | ||
|
I'm waiting for Tom to cool down. Tom'un sakinleşmesini bekliyorum. More Sentences |
||||
| Genel | cool down f. | soğumak | ||
|
The tea will cool down if you do not drink it right away. Çayı hemen içmezseniz soğuyacaktır. More Sentences |
||||
| Genel | cool down f. | gevşemek | ||
| Genel | cool down f. | yatışmak | ||
| Genel | cool down f. | sakinleştirmek | ||
| Genel | cool down f. | yatıştırmak | ||
| Genel | (anger) cool down f. | öfkesi dinmek | ||
| Genel | (anger) cool down f. | öfkesi yatışmak | ||
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | cool down f. | soğutmak | ||
| Computer | ||||
| Bilgisayar | cool-down time i. | bekleme süresi | ||
| Bilgisayar | cool down i. | (bilgisayar oyunlarında) kullanılan bir yetenek, eşyanın tekrar kullanılabilmesi için beklenecek minimum süre | ||
| Sport | ||||
| Spor | cool down i. | yoğun egzersizden sonra kademeli olarak yavaşlayıp soğuma | ||
