Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
register as
ox tail
tapyoka nişastası
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
cram
tıkmak
v.
Tom
crammed
everything into his suitcase.
Tom her şeyi valizine
tıktı.
The boy
crammed
all his clothes into the bag.
Çocuk, bütün elbiselerini çantaya
tıktı.
I got tired of Tom
cramming
his opinions down my throat.
Tom'un fikirlerini boğazımdan aşağı
tıkmasından
bıktım.
Show More (0)
2
cram
tıkıştırmak
v.
The boy
crammed
all his clothes into the bag.
Oğlan tüm kıyafetlerini çantaya
tıkıştırdı.
Tom
crammed
everything into his suitcase.
Tom her şeyi bavuluna
tıkıştırdı.
Show More (-1)