Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
creditable
övgüye değer
adj.
The student's hard work earned her a
creditable
grade.
Öğrenci, sıkı çalışması sayesinde
övgüye değer
bir not aldı.
Therefore, General Morillon's
creditable
report came at a perfect time.
Bu nedenle, General Morillon'un
övgüye değer
raporu mükemmel bir zamanda geldi.
Show More (-1)
2
creditable
itibarlı
adj.
What makes the Bourlanges Report so
creditable
is that it represents a quantum leap in this area.
Bourlanges Raporunu bu kadar
itibarlı
kılan şey, bu alanda bir kuantum sıçramasını temsil etmesidir.
Show More (-2)