|
- Autumn leaves crunched under Tom's feet as he walked up the path to Mary's front door.
- Mary'nin ön kapısına giden yolda yürürken Tom'un ayaklarının altında sonbahar yaprakları çıtırdıyordu.
- Tom sat at his desk all day crunching numbers.
- Tom bütün gün masasında oturup rakamları çıtırdatıyordu.
- What's that crunching sound?
- Bu çıtırdama sesi de ne?
- Tom could hear Mary crunching on a carrot.
- Tom, Mary'nin bir havucu çıtırdattığını duyabiliyordu.
Show More (1)
|