Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
combing
géomorphologie climatique
wandelgang (im kloster)
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
cut (someone or something) from (something)
(gösteriden, oyundan) çıkarmak
v.
I thought I had been
cut from
the team.
Takımdan
çıkarıldığımı
düşündüm.
His inconsistent performance at competitions is why he was
cut from
the team.
Yarışmalardaki tutarsız performansı yüzünden takımdan
çıkarıldı.
Being
cut from
the team doesn't mean that you have no talent.
Takımdan
çıkarılmak
yeteneksiz olduğun anlamına gelmez.
I thought I had been
cut from
the team.
Takımdan
çıkarıldığımı
sanıyordum.
Tom is likely to be
cut from
the team.
Tom muhtemelen takımdan
çıkarılacak.
Show More (2)