Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
deaf-mute
sağır ve dilsiz
adj.
Shigeru is a
deaf-mute
teenager who works as a garbage collector.
Shigeru çöp toplayıcı olarak çalışan
sağır ve dilsiz
bir gençtir.
Sami dated a
deaf-mute
woman.
Sami
sağır ve dilsiz
bir kadınla çıkıyordu.
Deaf-mute
people can use sign language to communicate.
Sağır ve dilsiz
insanlar iletişim kurmak için işaret dilini kullanabilirler.
Show More (0)
2
deaf-mute
sağır dilsiz
adj.
Sami dated a
deaf-mute
woman.
Sami
sağır dilsiz
bir kadınla çıktı.
Show More (-2)