decide on - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
decide on karar vermek v.
  • We do not decide on the regional re-division of Slovakia.
  • Slovakya'nın bölgesel olarak yeniden bölünmesine karar vermiyoruz.
  • It is more difficult to decide on dosages for concentrates if you are used to using greater amounts.
  • Daha büyük miktarlar kullanmaya alışkınsanız konsantreler için dozajlara karar vermek daha zordur.
  • The social component of the measures we are to decide on, however, plays a key role in this.
  • Ancak karar vereceğimiz tedbirlerin sosyal bileşeni bu konuda kilit bir rol oynamaktadır.
Show More (44)
decide on karar kılmak v.
  • Decide on a design, theme, season, or holiday.
  • Bir tasarım, tema, sezon ya da tatilde karar kılın.
  • She looked at several dresses and decided on the most expensive one.
  • Birkaç elbiseye baktı ve en pahalı olanında karar kıldı.
  • He decided on a red car.
  • Kırmızı bir arabada karar kıldı.
Show More (6)
decide on seçmek v.
  • Tom hasn't yet decided on a major.
  • Tom henüz hangi bölümü seçeceğine karar vermedi.
Show More (-2)