1 |
decided |
karar verilmiş |
adj. |
|
- It was decided that the new plan was better.
- Yeni planın daha iyi olduğuna karar verildi.
- Who will go there is not yet decided.
- Oraya kimin gideceğine henüz karar verilmedi.
- It's already decided.
- Çoktan karar verildi.
- When was this decided?
- Buna ne zaman karar verildi?
- Please let me know as soon as it's decided.
- Lütfen karar verilir verilmez bana haber verin.
- His fate is already decided.
- Onun kaderine zaten karar verildi.
Show More (3)
|
2 |
decided |
kararlı |
adj. |
|
- He was quite decided in his determination.
- O, niyetinde oldukça kararlıydı.
- He was quite decided in his determination.
- Kararlılığında oldukça kararlıydı.
Show More (-1)
|
3 |
decided |
kesin |
adj. |
|
- Tom's height gave him a decided advantage in the game.
- Tom'un boyu ona oyunda kesin bir avantaj sağladı.
Show More (-2)
|
4 |
decided |
belli |
adj. |
|
- Everything will be decided on Monday.
- Her şey pazartesi günü belli olacak.
Show More (-2)
|