designated - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
designated belirlenmiş adj.
  • Neither Members nor anyone else should smoke anywhere other than in the designated smoking areas.
  • Ne Üyeler ne de bir başkası belirlenmiş sigara içme alanları dışında herhangi bir yerde sigara içmemelidir.
  • Since 2000, 123 products have been designated as orphan medicinal products and placed on the Community register.
  • 2000 yılından bu yana 123 ürün yetim tıbbi ürün olarak belirlenmiş ve Topluluk kayıtlarına alınmıştır.
  • Therefore it is important that they reveal any residues in any of the foods that are designated for testing.
  • Bu nedenle, test için belirlenen gıdalardaki herhangi bir kalıntıyı ortaya çıkarmaları önemlidir.
Show More (4)
designated belirli adj.
  • Each street in the grid was designated for a specific trade.
  • Şebekedeki her cadde belirli bir ticaret alanına ayrılmıştı.
Show More (-2)